Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5559
Karar No: 2014/3335
Karar Tarihi: 25.02.2014

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2013/5559 Esas 2014/3335 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2013/5559 E.  ,  2014/3335 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Şiran Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 27/11/2012
    NUMARASI : 2010/69-2012/147

    B.. K.. ile T.. Ç.. aralarındaki muhdesatın tespiti ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Şiran Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 27.11.2012 gün ve 69/147 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteminin gider olmadığından reddine karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili; 149 ada parsel sayılı taşınmazın 2/3 hissesinin davacıya, 1/3 hissesinin davalıya ait olduğunu ancak taşınmaz üzerindeki 2 katlı betonarme evin davacı tarafından yaptırıldığını açıklayarak dava konusu taşınmaz üzerindeki evin vekil edeni adına tespitine, tespitin tapu siciline işlenmesine, ayrıca TMK"nun taşkın yapı ve 2. 3. maddelerinde öngörülen iyi niyet kuralları dahilinde uygun bir bedel karşılığında taşınmazın davalıya ait payının tapusunun iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; davacının, davalının rızasını almaksızın dava konusu taşınmaz üzerine yapı inşaa ettiğini, davacının haksız ve kaçak olarak bina inşa etmek sureti ile taşınmazın tamamını almaya çalıştığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 149 ada parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan betonarme iki katlı evin parsel maliklerinin müşterek mülkiyetlerinde olduğuna dair beyanlar hanesindeki şerhin terkinine, davacıya ait olduğunun tapu siciline şerh verilmesine; TMK"nun 725. maddesine dayanarak taşkın yapı nedeniyle açılan davanın şartları oluşmadığından ve sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere ve kural olarak; tespit davalarında tespit davası açanın hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı HMK"nun 106. maddesinin 2. fıkrasında “tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı olması bulunmalıdır.” denilmektedir. Bu nedenle taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Kural olarak, öğretide ve yerleşik Yargıtay uygulamasında eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki bir yararın bulunmadığı kabul edilmiştir. Bu hukuksal olguların ışığı altında duraksamasız belirtmek gerekirse hukuki yarar dava koşuludur.
    Hal böyle olunca; dava konusu taşınmaz hakkında yapılan bir kamulaştırma işlemi veya açılmış bir ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı, tespit davası açılabilmesine imkan tanıyan HUMK"nun 567 ve Kamulaştırma Kanunu"nun 19.maddesi hükmünün somut olayda uygulanmasına imkan olmadığı gözetildiğinde, davacıların tespit davası açmakta hukuki yararlarının olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda Mahkemece, hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davalı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulüyle Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,
    25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi