11. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5890 Karar No: 2016/6328 Karar Tarihi: 08.06.2016
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/5890 Esas 2016/6328 Karar Sayılı İlamı
11. Hukuk Dairesi 2016/5890 E. , 2016/6328 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 30/09/2015 tarih ve 2015/145-2015/781 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili; davalı adına tescilli bulunan Faydalı Model Belgesinin yeni ve ayırt edici olmadığını ileri sürerek hükümsüz kılınmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; faydalı model belgesinin hükümsüzlüğünden kaynaklanan davanın ticari nitelikte olduğu, HSYK"nun 23.07.2015 gün ve 1157 sayılı kararı ile ..."de Asliye Ticaret Mahkemesi kurulup 07.09.2015 tarihinde faaliyete geçtiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK"nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine, dosyanın görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın bu niteliğine göre 551 sayılı KHK"nın, 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı Yasa ile değiştirilen 146. maddesi hükmü uyarınca davaya bakma görevi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine aittir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun, 16.09.2004 tarih ve 396 sayılı kararı ve daha sonra alınan ve halen yürürlükte olan 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararı ile anılan Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlenen hususlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin davalar bakımından, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi kurulmayan yerlerde, Asliye Ticaret Mahkemesi kurulmuş olup olmamasına bakılmaksızın, bir ya da iki Asliye Hukuk Mahkemesi olan yerlerde bir numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi, ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde 3 numaralı Asliye Hukuk Mahkemesi görevlendirilmiş olup, bu mahkemelerin yargı çevresinin adli yargı adalet komisyonlarının merkez ve mülhakatları olan ilçeleri kapsadığı da belirtilmiştir. Bu durumda, davayı görüp sonuçlandırmaya ... 3 nolu Asliye Hukuk Mahkemesi görevli bulunduğundan, mahkemece, işin esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın görev yönünden usulden reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 08/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.