8. Hukuk Dairesi 2013/656 E. , 2014/3331 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 13.06.2012 gün ve 96/270 sayılı hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma talebinin değer yönünden reddine karar verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde; ... İlçesi ... Mahallesinde bulunan taşınmazın davalıların dedeleri ... adına kayıtlı olduğunu, imar uygulaması sonucu 22440 ada 24 ve 1, 23428 ada 1, 22451 ada 1, 22450 ada 2, 23412 ada 7, parsel numaralarını aldığını taşınmaz üzerindeki gecekondunun 22440 ada 1 ve 24 parsel üzerinde kaldığını, 17.12.2009 tarihli “gayrimenkul satış protokolü” başlıklı belgede bu parsellerin gösterildiğini, 24 parsel sayılı taşınmazın dışındaki parsellerin tapuda devrinin yapıldığını, bu parselin devrinin unutulduğunu açıklayarak uyuşmazlık konusu 22440 ada 24 parsel sayılı taşınmazın davalılar veya murisleri adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış davalılar ..., ..., ... ve.... vekili 17.12.2009 tarihli sözleşmede resmi şekil şartına uyulmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... 02.05.2011 tarihli dilekçesiyle davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
Davalı ..., ... ve ... 07.04.2011 tarihli oturumda davayı kabul etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TMK’nun 677/2. maddesinde düzenlenen miras payının devri sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil davasıdır.
Tapu kayıtlarıyla 07.01.2010 tarih ve ... yevmiye nolu resmi senet örneğine göre uyuşmazlık konusu 22440 ada 24 parselin 112/356 hissesi davalıların murisi adına kayıtlı iken aynı tarihte mirasçılarına intikal yapılarak taşınmaz muris....’nin terekesinden çıkarak paylı mülkiyete dönüşmüştür.
Dosya arasında bulunan veraset ilamlarına göre davalılar 24.4.1992 tarihinde vefat eden 1329 doğumlu ... mirasçısıdır.
TMK’nun 677/2. maddesine göre mirasçıların 3. kişiyle yapacağı miras payının devrine ilişkin sözleşmelerin geçerliliği noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır. Davacının dayanağı olan 17.12.2009 tarihli sözleşme adi yazılı olarak yapılmış ve davalılardan ... ile ..."un imzasını taşımaktadır. Resmi şekil şartına uyulmadan yapılan 17.12.2009 tarihli “gayrimenkul satış protokolü” başlıklı belge geçersiz olup mülkiyetin alıcı olan davacıya geçirilmesini talep hakkı vermez. Bu nedenle davayı kabul etmeyen davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle bu davalılara ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
Davacılar vekilinin davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davalıların murisi uyuşmazlık konusu 22440 ada 24 parsel sayılı taşınmazın geldi parseli olan 3001 ada 24 parsel sayılı taşınmazdaki hisseyi 05.04.1963 tarihinde satın almıştır. Davalıların murisi ... 24.04.1992 tarihinde vefat ettiğinden intikal işleminin yapıldığı 07.01.2010 tarihine kadar taşınmaz elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi ise de 07.01.2010 tarihinde yapılan intikal sonucu paylı mülkiyete tabi olduğundan dava tarihi olan 28.02.2011 tarihinde ve davanın kabul edildiği 07.04.2011 ve 02.05.2011 tarihlerinde paylı mülkiyet hükümlerine tabi olduğunun kabulü gerekir.
TMK’nun 688/son maddesine göre paydaşlardan her biri kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Pay devredilebilir, rehnedilebilir ve alacaklılar tarafından haczettirilebilir. Görüldüğü gibi paylı mülkiyette paydaşlar arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunmamaktadır. Bu nedenle de davalılar ..., ..., ... ve ...’ın kabul beyanlarına değer verilmesi gerekir. Mahkemece HMK’nun 311 (HUMK’nun 95 maddesi) gereğince bu davalıların davayı kabul beyanlarına değer verilerek kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken bu davalılar yönünden de davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulüyle davalılar ..., ..., ... ve ... yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.