15. Ceza Dairesi 2015/417 E. , 2018/53 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK 155/2, 62, 50/1-a, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın olay tarihinde katılan ... "ın şirketine ait ... plakalı dorse ve ... plakalı çekici aracında şoför olarak çalıştığı, iş akdinin fesh edilmesinden sonra kendisine teslim edilen dorse, çekici, cmr teslim belgelerini ve şirkete ait tır karnesini iade etmediği, sanığın bu şekilde zilyetliği hizmet gereği kendisine teslim edilen araç ve belgeleri uhdesinde tutarak hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia olunan somut olayda;
Türk Medeni Kanun"un 950. maddesine göre; alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibariyle bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması halinde, borç ödeninceye kadar hapsedebileceği, zilyetlik ve alacak ticari ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılacağı, alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olacağının hüküm altına alındığı, somut olayda ise; katılanın alınan beyanlarında, sanığın suça konu dorse ve çekici araçta şoför olarak çalıştığını ancak daha sonra kendisinden habersiz işe gelmemesi üzerine sanığın iş akdini feshettiğini beyan ettiği, sanığın farklı aşamalarda alınan savunmasında ise, katılana ait şirkette şoför olarak çalıştığını ancak kendisine ödenmesi gereken ücretlerin şirket tarafından ödenmemesi üzerine Cmr teslim belgesini ve şirkete ait tır karnesini teslim etmediğini, şirketten ücret alacağının olduğunu beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti ve sanığın suç kastının olup olmadığının belirlenmesi amacıyla, sanığın duruşmaya çağrılarak ayrıntılı olarak ifadesi alınarak, katılana ait şirkette ne zaman çalışmaya başladığının ve ne zaman işten ayrıldığının, alacağının ne kadar olduğunun, bu alacağın hangi tarihte doğduğunun ve katılan şirkette her hangi bir hizmet akdi ilişkisi içerisinde çalışıp çalışmadığının sorulması, katılan şirketten sanığın herhangi bir alacağının olup olmadığının araştırılarak ilgili belgelerin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanması sonucu gerekirse dosyanın bilirkişiye tevdiinin sağlanarak, sanığın suç tarihi itibariyle katılana ait şirketten alacağı olup olmadığı hususunda rapor alınması, sonucuna göre suçun unsurlarının oluşup oluşmadığının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
1-Gerekçeli Karar başlığında sıfatları "Katılan" olarak gösterilmiş olan ... ve ..."in 24/03/2011 tarihli duruşmada şikayetlerinden vazgeçtiklerini beyan etmeleri nedeniyle katılan sıfatlarını kaybettikleri ancak gerekçeli kararda bu kişilerin sıfatlarının “Mağdur” yerine "Katılan" olarak yazılması,
2-Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin aynı gerekçeye dayanılarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
3-Katılan ... "ün 24/03/2011 tarihli duruşmadaki beyanında "emniyette alınan ifademden sonra sanık tarafından şirketime ait çekici ve dorseyi bana teslim etti ancak bunlara ait evrakları halen teslim etmiş değildir." şeklinde beyanda bulunmuş olması karşısında, TCK"nın 168/4. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması bakımından katılan ... ve mağdurlar ... ve ..."den kısmi ödemeye rızalarının olup olmadığının sorulduktan sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.