11. Ceza Dairesi 2013/27298 E. , 2014/14630 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 11 - 2013/129669
MAHKEMESİ : Muş 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2011
NUMARASI : 2010/301 (E) ve 2011/330 (K)
SUÇ : Mühür bozma
Yokluğunda verilen hükmün sanığa 09.12.2011 tarihli tebliğ işleminin, "adresin kapalı olması sebebiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 no"lu haber kağıdının kapısına yapıştırıldığı ve komşusunun temin edilemediği" belirtilmek suretiyle yapıldığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesi ve muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin birinci fıkrasında; “Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.” hükmünü öngördüğü, bu itibarla; Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmeden ve en yakın komşusuna haber vermeden Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu cihetle; sanık tarafından öğrenme üzerine verilen 23.12.2011 havale tarihli temyiz dilekçesinin süresinde kabulüyle yapılan incelemede;
Sanık hakkında mühür bozma ve elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçlarından verilen 25.10.2011 gün 2010/301 Esas, 2011/330 Karar sayılı ilk mahkumiyet hükümlerinin sanık tarafından yasal süresinde temyiz edildiği, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 25.07.2012 tarihli yazısı ile sadece elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün 6352 sayılı Yasanın geçici 2/1-2 maddeleri uyarınca yeniden değerlendirilmesi için iadesi üzerine, mahkemece elektrik hırsızlığı suçundan ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildiği ve mühür bozma suçundan ise yeni bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, sanığın mühür bozma suçundan kurulan 25.10.2011 gün 2010/301 esas, 2011/330 karar sayılı mahkumiyet hükmüne yönelik süresinde yaptığı temyizine hasren dosya incelenip gereği görüşüldü:
Mahkemece hükümde iddia, savunma ve atılı suçun subutuna ilişkin gerekçeye yer verilmiş olması karşısında, tebliğnamedeki 1 numaralı düşünceye iştirak edilmemiştir.
I- Muş Cumhuriyet Başsavcılığının 03.05.2010 gün ve 2010/1192 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında mühür bozma suçundan kamu davası açıldığı, ancak dosya arasında meskende halen takılı bulunduğu belirtilen ... nolu veya bundan önce kurum tarafından meskene takılıp sonradan sanık tarafından söküldüğü iddia edilen .. nolu sayaçların mühürlendiğine dair bir mühürleme tutanağının bulunmadığı, katılan Vangölü E.."ın dosya arasında bulunan 24.11.2010 gün ve 370-4434 sayılı yazısından da kaçak/usulsüz elektrik tutanağında belirtilen sayacın kurumlarınca takılmadığı ve korsan olduğunun belirtilmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 203/1. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunun gerçekleşmesi için önceden yapılmış usulüne uygun mühürleme bulunması gerektiği ve dosya içinde suça konu meskende önceden yapılmış usulune uygun bir mühürleme yapıldığına dair belge bulunmadığı nazara alınarak, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi bakımından, katılan kuruma yeniden müzekkere yazılarak sanığın ikametinde halen takılı bulunduğu belirtilen ... nolu veya kurum tarafından daha önce takılmasına rağmen sanık tarafından söküldüğü belirtilen .. nolu sayaçların mühürlendiğine dair mühürleme tutanağının bulunup bulunmadığı sorulup varsa aslı veya onaylı sureti getirtilip incelendikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyetine dair hüküm kurulması,
II-Kabule göre de;
Sanığın adli sicil kaydına konu Muş Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2005 kesinleşme tarihli, 2005/660-1001 E.-K. sayılı ilamı olup tekerrüre esas alınması gerektiği cihetle, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması ve 5237 sayılı TCK"nun 58/3. maddesinde, “Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.” denilmesi karşısında, mahkemece bu hükme uygun şekilde aynı yasanın 203/1. maddesindeki seçenek yaptırımlardan hapis cezası tercih edildikten sonra, 50/2. maddesindeki “Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.“ hükmü nazara alınmadan tercihen belirlenen hapis cezasının para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde belirlenen hapis cezasının para cezasına çevrilmesi şeklinde uygulama yapılması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, sonuç ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.