21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/6546 Karar No: 2008/3392
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/6546 Esas 2008/3392 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/6546 E. , 2008/3392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ordu İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/01/2007 NUMARASI : 2005/255-2007/25
Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davacı(3.kişi) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar verilmiştir. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu fındıklar 12.10.2005 tarihinde alacaklının gösterdiği inşaat halindeki bir binada borçlunun yokluğunda haczedilmiştir .İİK’nun 96/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin davalı alacaklı lehine yorumlanabilmesi için haciz adresinin borçlunun tasarrufunda bulunan yer olduğu veya borçlu tarafından bu adresin kullanıldığının kesin olarak saptanması gerekmektedir. Haciz tutanağı içeriğine göre, borçlunun K.köyü 60 nolu hanede oturduğu tesbit edilerek önce bu adrese gidilmiş ancak evde kimse olmadığı ve fındık mahsulü bulunmadığı için işlem yapılmamış ve alacaklı tarafından gösterilen inşaat halindeki binaya gidilmiştir.Mahkemece , haciz yapılan bu binanın kime ait oluğunun araştırılması yerine borçluya ait olduğu belirlenmiş olan ve haczin yapılmadığı 60 nolu adresin araştırması yapılmıştır.Davalı alacaklı tanığı olarak dinlenilen A.K. haciz mahalline şöför olarak gittiğini ve davacı Y.Ç.’ın fındığı borçlunun emanet olarak bıraktığını belirttiği yönünde açıklamalarda bulunmasına rağmen daha sonra kendilerine beyanda bulunan şahsın huzurdaki davacı olmadığını ifade etmesi ve haciz zaptında şöför olarak başka bir şahsın imzasının bulunması karşısında ,anılan şahsın beyanına itibar edilmesi mümkün görülmemiştir. Yapılacak iş,dava konusu fındık mahsulünün haczedildiği adresin kime ait olduğu,bu adresin borçlu ile ilgisi bulunup bulunmadığı net olarak ortaya konulması için gerekirse,haczi yapan icra müdürü , hacizde hazır bulunan diğer kişiler ve taraf tanıkları huzuru ile mahallinde keşif yapılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik ve hatalı inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 3.3.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.