20. Hukuk Dairesi 2015/7889 E. , 2016/3408 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... ve ... ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... ili, ... ilçesi, ... köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının kendisinin yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, fen bilirkişi krokisinde gösterilen 24010.02 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile tarla vasfı ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin hükmü temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 17/05/2010 tarih ve .../... E. - ... K. sayılı kararıyla hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir. Şöyle ki, taşınmaz üzerinden enerji nakil hattı geçtiği halde ilgili kurum davadan haberdar edilerek taraf teşkili sağlanmamış, yörede 766 sayılı Kanuna göre 1983 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında taşınmazın hangi nitelikte tespit harici bırakıldığı da araştırılmamıştır." denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile fen bilirkişi tarafından hazırlanan krokide (A) harfi ile belirtilen 24.010,02 m²"lik taşınmazın tarla niteliği ile davacı ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... ve ... ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu işlemi 28/05/1983 tarihinde yapılmış ve kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına göre, dava, davacı gerçek kişi tarafından, davalı ... köy tüzel kişiliğine karşı husumet yöneltilerek açılan tapusuz taşınmazın tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK"nın 50. maddesinde medenî haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın davada taraf ehliyetine de sahip olacağı, 51. maddesinde dava ehliyetinin medenî hakları kullanma ehliyetine göre belirleneceği, 114/d maddesinde ise taraf ve dava ehliyetinin dava şartlarından olduğu ve 115. madde uyarınca da mahkemenin dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı belirtilmektedir.
4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7 maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukukî bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince;
1) Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2) Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun Büyükşehir Belediyelerinin sınırları il mülkî sınırlarıdır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülkî sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrasında; "1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesi taraf olur" hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca ilk mahalli idareler genel seçiminin yapıldığı 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Somut olayda, davalı köyün 6360 sayılı Kanun gereğince köy tüzel kişiliği, ortadan kalkmış ve Ergani ilçesinin mahallesi haline gelmiştir. Taraf sıfatı kalmayan köyün yerine katıldığı ilçenin belediyesi olan Ergani Belediyesinin ve Büyükşehir sınırlarının il mülki sınırı haline gelmesi nedeniyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin ilgili kamu tüzel kişisi sıfatıyla davada taraf olarak yer alması gerekli olacağından, 6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince işlem yapılması için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekillerinin temyiz istemlerinin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.