15. Ceza Dairesi 2017/2815 E. , 2018/35 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : a- Nitelikli dolandırıcılık suçundan; beraat
b- Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK’nun 204/1, 62, 51, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine ve resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler; katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, keşidecisi ... Züccaciye olan 3.070 TL bedelli olan çeki cirolamak suretiyle katılan ...Limited Şirketi’ne verdiği, çek bedeli ödenmeyince yapılan incelemede çekteki keşideci imzasının keşideciye ait olmadığının belirlendiği, böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda,
1-Nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/03/1998 tarih ve 6/ 8-69 E. K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde, zarar veya borç kandırıcı nitelikte davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı dikkate alınarak, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
Sanığın talimatla ilanın ifadesinde, çekteki imzanın kendisine ait olduğunu, ama diğer imzaların da sahte olmadığını, kimseye borcu bulunmadığını, çeki imzalamaya yetkili olan katılan ...’yu tanımadığını, işlerinin muhasebecisi tarafından takip edildiğini, mal alıp çek verdiği iddia edilen katılan ...’i de tanımadığını, katılana kargo ile çek gönderip göndermediğini hatırlamadığını belirttiği, keşideci ... Züccaciye yetkilisi ise, 13/09/2012 tarihli ifadesinde, sanığın, şirketin sahibinin eski eşi olduğunu, sanığın işlettiği ... isimli işyerinin, ... Şirketi’nin ...’teki bir şubesi olduğunu, sanığın sürekli şirkete gelip gittiğini, şirket sahibi ...’un kendi adına veya başkası adına imzaladığı çekleri piyasaya dağıttığını, söz konusu çekin kim tarafından imzalandığını bilmediğini belirttiği, çekin keşidecinin rızası dahilinde imzalanmış olması halinde suçun unsurlarının oluşmayacağı dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, sanığın eski eşi olduğu belirtilen ve suça konu çek üzerinde tasarruf hakkı bulunan ... isimli kişinin çağrılarak mağdur sıfatıyla ifadesinin alınması, suça konu çekin gösterilerek, bu çekin sanık tarafından kullanılması amacıyla ve kendi rızasıyla sanığa verilip verilmediği veya kandisi tarafından bu çekin kendi bilgi ve rızası dahilinde katılan ... Şirketi’ne verilip verilmediği, bu şirketle daha önce iş yapıp yapmadıkları ve sanığın işlettiği ... isimli işyerinin, kendi şirketinin bir şubesi olup olmadığının sorulması, çeki alıp sanığa mal sattığını belirten katılan ... Şirketi yetkilisinin tekrar dinlenerek, çekin verilmesine esas kayıtların ve bu kayıtların işlendiği defter ve belgelerin istenerek dosyaya konulması, bu ticari alışverişin sanıkla mı yoksa sanığın eski eşi olduğu belirtilen ... ile mi yapıldığının sorulması, sanığa ait ... Şirketi’nin, keşideci ... Tekstil isimli şirket ile nasıl bir bağlantısı olduğunun araştırılması, sanığın muhasebecisinin taraflar arasındaki ticari ilişki ve çekin verilmesi ile ilgili olarak bilgi sahibi sıfatıyla ifadesinin alınması, sanık, ... ve sanığın muhasebecisinin yazı ve imza örneklerinin usulüne uygun olarak alınması, mukayeseye elverişli belge asıllarıyla birlikte kriminale gönderilerek, söz konusu çekteki yazılar ile imzanın kime ait olduğunun kesin olarak belirlenmesi, sanığın şirket yetkilisinin rızasıyla çeki imzalayıp imzalamadığı, sanık ve ... ile katılan arasında çekin verilmesine esas olan ticari ilişkinin ne şekilde gerçekleştiği ve taraflar arasında önceye dayalı bir ticari ilişki bulunup bulunmadığının araştırılıp karar yerinde tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
a- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 06.04.2010 tarih ve 2010/4-71 Esas, 2010/76 Karar sayılı ilamında belirtildiği gibi; 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesiyle, bir infaz kurumu haline getirilip, sadece hapis cezasıyla sınırlı olarak kabul edilen ertelemede, maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkemece bir deneme süresinin belirlenmesi zorunlu olup, bu sürenin belirlenmemesi veya eksik belirlenmesinin, aleyhe bozma yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve denetim süresinin mahkûm olunan hapis cezası süresinden az olamayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden hareketle, somut olayda anılan emredici düzenlemeye aykırı olacak şekilde, mahkemece sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis cezası verilen sanık hakkında 1 yıl denetim süresi belirlenmesi,
b- 5237 Sayılı TCK"nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 08/01/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.