20. Hukuk Dairesi 2015/766 E. , 2016/3400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, yörede 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu askı ilân süresi içinde verdiği 31/07/2010 tarihli dava dilekçesinde; 1987 yılında ... Orman Kadastro Komisyonunun, ... ili,... ilçesi, ... köyünde yapılan 2/B uygulamasında ... Mahkemesinin, 1940 yılında ilân edilen ...Ormanlarının OS.13 , OS. 15, OS.19 noktalarının yerleri ile ilgili yaptığı tespiti ve kararını yok saydığını, kararın ... köy ormanları ile ilgili kısmı hakkında "Yargı Kararları Uygulama Tutanağı ve Alanlar Cetveli" düzenlemeden "... Vilayetinin ..Bağlı ... Nahiyesi İçinde Bulunan ... köyü Ormanlarının Tahdidine Ait Zabıt Hulasasını" olduğu gibi Arazi Kadastro Paftasına işlediğini, 26.05.1987 tarihli 18 nolu uygulama tutanağı ve haritası ile bu noktaların kuzeyinde kalan içinde veraseten maliki bulunduğu ... 312 ve 309 parsellerin de bulunduğu PXV orman kadastro parseli olarak gösterilen kısmı, 2/B alanı olarak Hazine adına orman dışına çıkardığını, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/130 E. sayılı dosyasında 309 ve 312 sayılı parsellerin tapulama tespitine itiraz davasında, mahkemenin ...Orman Kadastro Komisyonunun düzenlediği, ....Mahkemesinin yaptığı tespite göre hatalı olan haritayı esas alarak 12.06.2008 tarihli 2008/130 E. - 186 K. sayılı kararı verildiğini, kararın .... Hukuk Dairesinin 19.10.2010 tarih ve 2009/15642 - 15185 tashihi karar ilâmı ile onandığını,
2005 yılından itibaren, .... Mahkemesinin, 1940 yılında ilân edilen... Ormanlarının OS. 13, 15 ve 19 noktalarının tespit ettiği yerlerin ve kararının tescilli orman haritaları ile tescil edilmiş alanlara uygulanması hakkında orman idaresi ile yapılan yazışmalar sonucunda, Orman Kadastro Koordinatörlüğü 17/03/2009 tarih B.18 1OGM.1 17. 09 202/227 sayılı yazısı ile 40 nolu Orman Kadastro Komisyonunun yaptığı çalışmanın hatalı olduğunu kabul ettiğini, 5831 sayılı Kanunla düzeltileceğini bildirdiğini,
...Şefliğinin, 02/07/2010 tarih B.021.TKG.4.34.00. 5620/454 sayılı yazısında başvuruları üzerine bizzat çağırarak 09.07.2010 tarihinde elden tebliğ ettiği yazı ile "... 309 ve 312 sayılı parseller hükmen orman vasfı ile tapuya tescilli bulunduğundan 583 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun EK-4. maddesi göre 2/B çalışmasına tâbi tutulmamıştır." denildiğini ileri sürerek, ....Mahkemesinin tespiti ve kararı mevcut olduğu halde böyle bir tespit ve karar yokmuş gibi... Kadastro Koordinatörlüğünün yazısından tescilli haritalarda ve tescil edilmiş alanlarda idarenin düzeltme işlemi yapabilmesi için ayrı bir yargı kararının alınmasının istendiği anlaşıldığından, eldeki davayı açmıştır.
... mirasçılarından...., ..., ..., ... ve ... aynı iddialar ile davaya müdahil olmuşlardır.
Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 28.06.1940 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 1951 yılında 5653 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan makiye ayırma, 1968 yılında genel arazi kadastrosu, 1988 yılında ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazlarla ilgili daha önce taraflar arasında görülen davanın kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle esastan hüküm kurulmuş ise de, ulaşılan sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi zorunludur.
Somut olayda, dava konusu taşınmazlar, öncesinde taraflar arasında görülüp kesinleşen dava neticesinde orman niteliğinde Hazine adına tescil edilmiştir. Dava, yörede 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek- 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu askı ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde açılmış ise de; çekişmeli taşınmazlarla ilgili kadastro tutanağı düzenlenmemiştir.
O halde, mahkemece, somut uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemenin görevli olacağı düşünülerek görevsizlik kararı verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ..."ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.