Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/6815
Karar No: 2016/9766
Karar Tarihi: 20.12.2016

Zincirleme rüşvet alma ve resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/6815 Esas 2016/9766 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, zincirleme rüşvet alma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkum edilmiş. Hükmün temyizi sonunda, sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yerinde görülmüş ve onanmıştır. Ancak, sanıklar hakkında ikna suretiyle irtikap suçundan kurulan hükümlerde suç vasfında yanılgıya düşülerek hükümler bozulmuştur. Mahkeme, yöntemsel hataların düzeltilmesi amacıyla bazı kararlar vermiştir: kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında kanunun 53/1 maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmemesi gerektiği, sanık ... hakkında ise aynı kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hüküm verilmemesi gerektiği, kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 39, 40/2, 53/1-a, 53/4 ve 53/5 maddeleri ve CMUK'nın 317, 318 ve 321 maddeleri.
5. Ceza Dairesi         2016/6815 E.  ,  2016/9766 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme rüşvet alma ve resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : İkna suretiyle irtikap ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanık ... hakkında tayin olunan cezaların miktarına göre koşulları bulunmadığından müdafiin vaki duruşma istemi ile resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün mahiyetine göre doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin bu suçtan her iki sanık hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317 ve 318. maddeleri uyarınca REDDİNE, incelemenin katılan vekilinin sanıklar hakkında irtikap suçundan, sanık ... müdafiin ise her iki suçtan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
    Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, yüklenen suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması karşı temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
    Delillerle iddia ve savunma duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan yerinde görülmeyen sanık müdafiin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    Sanıklar hakkında ikna suretiyle irtikap suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Suç tarihinde Trafik Tescil Şube Müdürlüğü"nde görevli olan sanık ..."un LPG işlemlerinin tamamlanması için gereken proje ve belgeler bulunmamasına rağmen sağladığı menfaat karşılığında tescil belgelerine söz konusu araçların LPG ile çalıştığına dair şerh düşmek, trafik işlemleri takipçiliği yapan sanık ..."ün de sanık ..."in eylemlerine iştirak etmek suretiyle rüşvet alma suçunu işledikleri iddia edilmiş ve mahkemece eylemleri ikna suretiyle irtikap kabul edilerek mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; oluş, mevcut deliller ve tüm dosya kapsamına göre sanık ... ile Ergün veya araç sahipleri arasında eksik belgelere rağmen menfaat karşılığında yapılmaması gereken işin yapılması hususunda serbest iradeye ve anlaşmaya dayalı bir rüşvet sözleşmesinin varlığına dair delil bulunmadığı gibi, sanığın ödenen ücretlerin işlemlerin yapılması için gerekli olduğu izlenimini oluşturup araç sahiplerinin iradelerini fesada uğrattığına ya da yetki ve olanaklarını yasalara uygun olarak kullanacağı inanç ve beklentisi içinde bulunan araç sahiplerinin ikna suretiyle suça konu parayı ödediklerine yönelik delil de bulunmadığı nazara alındığında; sanık ..."un son eylem tarihi olan 18/10/2005 tarihine kadar bir kısım araçlarda LPG işlemlerinin yapılabilmesi için gerekli belge ve projeler olmamasına rağmen görevinin gereklerine aykırı şekilde araç tescil belgelerinde LPG"li olduğuna dair işlem yapmak suretiyle kişilere menfaat sağlama eyleminin zincirleme icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, 5237 sayılı TCK"nın 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan görevi kötüye kullanma suçuna iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri gözetildiğinde trafik takip işleri yapan sanık ..."ün 06/07/2005 tarihine kadar teselsül ettiği anlaşılan eyleminin ise sanık ..."in eylemine aracılık etmek suretiyle aynı Kanunun 39. maddesi kapsamında yardım etme olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    TCK"nın 53/4. maddesi hükmüne aykırı olarak tayin olunan kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında aynı Kanunun 53/1. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna karar verilmesi,
    Suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkiyi kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmolunmaması,
    Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi