Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/3064 Esas 2014/5408 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/3064
Karar No: 2014/5408
Karar Tarihi: 19.11.2014

Kasten yaralama - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2013/3064 Esas 2014/5408 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, arazi anlaşmazlığı sebebiyle mağdurlarla tartıştıktan sonra yeniden olay yerine döndü ve yanında getirdiği av tüfeğiyle mağdurları hedef alarak ateş etti. Mağdurlardan biri ciddi şekilde yaralandı. Mahkeme, sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğunu ancak hükümde yanılgıya düşülerek kasten yaralamadan hüküm kurulduğunu belirtti. Ayrıca, zorunlu müdafi ücretinin sanıktan alınamayacağına dair kanun maddesi gözetilmediği için hüküm bozuldu. Kanun maddeleri: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 150, 234, 239. maddeleri, 5320 sayılı Yasanın 13. maddesi, CMUK'un 326/son maddesi.
1. Ceza Dairesi         2013/3064 E.  ,  2014/5408 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 1 - 2012/241986
    MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ VE NO : 22/06/2012, 2012/42 (E) ve 2012/162 (K)
    SUÇ : Kasten yaralama

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, Sanık E.. A.."in mağdurlar E.. O.., M.. O.. ve N.. A..’e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek kısmen kabul edilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, sübuta, haksız tahrikin derecesine, TCK"nun 51. ve CMK"nun 231. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ile mağdurların arasında arazi anlaşmazlığı sebebiyle önceye dayalı husumet bulunduğu, olay günü mağdurların ihtilaflı araziye girmeleri sebebiyle sanık ile aralarında tartışma yaşandığı, bunun üzerine sanığın olay yerinden ayrılarak 10-15 dakika sonra yeniden olay yerine döndüğü, yanında getirdiği av tüfeği ile aracından inerek yaklaşık 15-20 metre mesafeden mağdurları hedef almak suretiyle 3-4 el ateş ettiği, bu atışlar sonucunda mağdur Nuh"un yüz, kafa, kol ve göğüs bölgelerinden aldığı isabetler nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde, mağdur Ekrem"in ise bacak, yüz ve kafa bölgelerinden aldığı isabetler nedeniyle basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde, mağdur M.E."in de omuz ve yüz bölgelerine isabet eden saçma taneleri sebebiyle basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandıkları olayda;
    1- Kullanılan silahın elverişliliği, atış sayısı, hedef alınan vücut bölgeleri, yara yerleri ve nitelikleri dikkate alındığında, sanığın eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu anlaşıldığı halde, kasten öldürmeye teşebbüs yerine yazılı şekilde suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek kasten yaralamadan hüküm kurulması,
    2- Kabul ve uygulamaya göre, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi, 5271 sayılı CMK"nun 150, 234, 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8.maddesi gereğince sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK"nun 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla, tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 19/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.