Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21405 Esas 2010/3267 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/21405
Karar No: 2010/3267
Karar Tarihi: 16.02.2010

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21405 Esas 2010/3267 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2009/21405 E.  ,  2010/3267 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 13/03/2009
    NUMARASI : 2009/299-2009/631

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Takibin kesinleşmesi ile borçlu adına kayıtlı gayrimenkulün haczi ile satışına karar verilmesi üzerine; şikayetçi borçlu eşi, Türk Medeni Kanunu "nun 194. maddesine dayalı olarak, aile konutu şerhi bulunan ve iki çocuğuyla birlikte oturduğu gayrimenkul üzerindeki haczin kaldırılmasını, satışın durdurulmasını talep etmiştir.
    Mahkemece, gayrimenkul üzerine aile konutu şerhi konduktan sonra eşin muvafakati alınmadan haciz konduğu ve bu yerin şikayetçi eş ile iki çocuğunun ikametine özgülendiğinden T.M.K.194.maddesi gereğince haczin kaldırılması ile satışın durdurulmasına karar verilmiştir.
    T.M.K"nun 194.maddesi aynen “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” hükmünü içermektedir. Yasal bu düzenleme, aile konutunun tapu sicilinde maliki olan borçlunun borcundan dolayı alacaklıların yapacakları icra takibi sonucu satışına engel teşkil etmez.
    İ.İ.K"nun 82/12.maddesinden faydalanma hakkı sadece icra takip borçlusuna aittir. Somut olayda, şikayetçinin lehine taşınmaz üzerine aile konutu şerhi verilmiş bulunması, takipte taraf olmayan şikayetçinin bu hakka dayanarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına, İ.İ.K"nun 82/12.maddesi imkan tanımamaktadır.
    O halde, haczedilmezlik şikayetinin aktif dava ehliyetsizliği nedeniyle reddi yerine işin esasına girilerek yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
    SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.