Esas No: 2018/857
Karar No: 2018/877
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü 2018/857 Esas 2018/877 Karar Sayılı İlamı
T.C. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018 / 857 KARAR NO : 2018 / 877 KARAR TR: 24.12.2018 |
ÖZET : Toplulaştırma alanına dâhil davacının kiracısı olduğu taşınmaz üzerinden idarece sulama kanalı geçirilerek, gayrimenkule el atılması sebebiyle taraflar arasında imzalanan sulh anlaşmasındaki miktarın ödenmemesi üzerine tazminat istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk. |
K A R A R
Davacı : R.K.
Vekilleri : Av. F.Ş. Av. A. Ş.
Davalı : Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı
Vekilleri : Av. A. Ç. Av. H.G.
O L A Y : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Gürpınar Mahallesi 14 numaralı parselde kayıtlı taşınmazın müvekkilinin zilyedinde kiralık olarak bulunduğunu, kanal yapımı nedeniyle müvekkilinin fıstık ağaçlarına davalı kurum tarafından fiili olarak el atıldığını ve fıstık ağaçlarının kaldırıldığını, bu durumun Şanlıurfa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından tanzim edilen zarar-ziyan tutanağında da tespit edilerek müvekkilinin uğradığı zararın 29.975,00.TL olarak belirlendiğini, ancak müvekkilinin zararının daha fazla olduğunu, müvekkili belirlenen tutarın tarafına ödenmesi için her ne kadar davalı kuruma başvurmuşsa da, davalı kurumun söz konusu parselin mülkiyeti hakkında görülen bir dava nedeniyle ödemeyi yapamayacağını belirttiğini, fakat davalı kurumun düzenlediği zarar-ziyan tutanağında tespit edilen tutarın müvekkiline ödememesinin herhangi bir hukuki dayanağını bulunmadığını çünkü müvekkilinin söz konusu parsel üzerinde mülkiyet iddiasının olmadığını, bu nedenlerle 29.975,00.TL zararın davalı kurumdan tahsiline, alacağa el atma tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesi istemiyle 03/08/2016 tarihinde adli yargı yerinde dava açmıştır.
ŞANLIURFA 1 ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ : 05/12/2017 gün, E:2016/638, K:2017/792 sayılı dosyasında; "tüm dosya içeriğine göre, istemin uğranılan zarar ziyanın tahsili istemi olduğu, davacı vekili her ne kadar mülkiyeti maliye hazinesine ait olan taşınmazın müvekkili tarafından kiralandığını ve üzerine fıstık ağaçlan ekildiğini, ancak davalı kurum tarafından kanal yapımı nedeniyle müvekkilinin fıstık ağaçlarına fiili olarak el atıldığını ve fıstık ağaçlarının kaldırıldığını, Şanlıurfa Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü tarafından tanzim edilen zarar-ziyan tutanağından anlaşılacağı üzere müvekkilinin uğradığı zararın 29.975,00 TL olarak belirlendiğini, ancak müvekkilinin zararının daha fazla olduğunu ileri sürerek 29.975,00 TL zararın davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı idarenin hizmet kusuruna dayandığı, idarenin hizmet kusuru niteliğindeki eylemi sonucu meydana gelen zararlardan dolayı 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2.maddesi gereğince idareye karşı idari yargı yerinde dava açılması gerektiği" gerekçesiyle Davanın yargı yolu yönünden reddine dair verdiği istinaf başvurusunun Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 17/05/2018 gün, E:419, K:2018/469 sayılı kararıyla reddedilerek kesinleşmiştir.
Davacı vekili aynı gerekçelerle ve tazminat istemiyle bu kez 03/07/2018 tarihinde idari yargı yerinde dava açmıştır.
ŞANLIURFA 1. İDARE MAHKEMESİ : 19/10/2018 tarih ve 2018/708 esas sayılı kararında; "2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un “İdare Mahkemelerinin Görevleri” başlıklı değişik 5. maddesinde;
İdare Mahkemeleri, Vergi Mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay ’da çözümlenecek olanlar dışındaki,
a) İptal davalarını,
b) Tam yargı davalarını,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idari sözleşmelerinden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları,
d) Diğer kanunlarla verilen işleri çözümler.
2- Özel Kanunlarda Danıştay ’ın görevli olduğu belirtilen ve İdari Yargılama Usulü Kanunu ile İdare Mahkemelerinin görevli kılınmış bulunduğu davaları çözümler. ” hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sının” başlıklı 2.maddesinin l.fıkrasında idari dava türleri; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları, tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar olarak sayılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; Şanlıurfa İli, Haliliye İlçesi, Gürpınar Mahallesi, 14 sayılı parselin kiracı sıfatıyla zilyedi bulunan davacının, 16. kısım arazi toplulaştırması çalışması sebebiyle taşınmazda ekili bağ omcası ve fıstık ağaçlarının sökülerek fiili el atıldığı, davacının bu sebeple uğradığı ileri sürülen 29.975,00 TL tutarındaki maddi zararın ödenmesine karar verilmesi istemiyle Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2016/638 esasına kayden dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 05/02/2017 tarih ve E:2016/638, K:2017/792 sayılı karar ile idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle "Görevsizlik Kararı" verildiği, verilen kararının istinaf/temyiz edilmeyerek kesinleşmesi üzerine Mahkememizce bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta ise de, davalı idarece "16. kısım arazi toplulaştırması çalışması sebebiyle taşınmazda ekili bağ omcası ve fıstık ağaçlarının sökülerek fiili el atıldığı, bu durumda ise, haksız fiil neticesi uğranılan bir zararın sözkonusu olduğu; bu nedenle, ortada idari işleme dayalı idari bir eylem bulunmadığı, dolayısıyla uğranılan bu zararların tazmini istemine ilişkin açılan bu davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli bulunduğu kanaatine varılmıştır.
Nitekim Uyuşmazlık Mahkemesi"nin, emsal alınabilecek bir uyuşmazlıkta verdiği 20/04/2018 gün ve E. 2018/107, K:2018/214 sayılı kararı da bu yöndedir.
Bakılan dava, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 05/02/2017 tarih ve E:2016/638, K:2017/792 sayılı görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra açıldığından, 2247 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi zorunluluğu doğmuştur.
Açıklanan nedenlerle, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19 uncu maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için bu dava dosyasının, Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde bulunan dava dosyası da temin edilmek suretiyle, Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosyanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince bu konuda karar verilinceye kadar ertelenmesine" karar vererek uyuşmazlığın çözümü için her iki dava dosyasını 19/10/2018 gün ve 2018/708 esas sayılı üst yazı ekinde Mahkememize göndermiş, başvuru 04/12/2018 tarihinde kayıt altına alınmıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi’nin, Başkan Hicabi DURSUN, Üyeler: Şükrü BOZER, Mehmet AKSU, Birol SONER, Süleyman Hilmi AYDIN, Aydemir TUNÇ ve Nurdane TOPUZ"un katılımlarıyla yapılan 24.12.2018 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME :
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa’nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olduğu, Mahkemece idari yargı dosyasının ekinde adli yargı dosyası ile birlikte Uyuşmazlık Mahkemesi’ne gönderildiği ve usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oy birliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Engin SELİMOĞLU’nun, davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Halil İbrahim ÇİFTÇİ ile Danıştay Savcısı Yakup BAL’ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, toplulaştırma alanına dâhil davacının kiracısı olduğu taşınmaz üzerinden idarece sulama kanalı geçirilerek, gayrimenkule el atılması sebebiyle taraflar arasında imzalanan sulh anlaşmasındaki miktarın ödenmemesi üzerine tazminat talebiyle açılmıştır.
Dava dosyalarının incelenmesinden; İdare tarafından gerçekleştirilen toplulaştırma ve sulama projeleri kapsamında, davacının zilyedi olduğu Şanlıurfa İli Haliliye İlçesi Gürpınar Mahallesi 14 numaralı parsel nolu üzerinde fıstık ağaçları bulunan taşınmazdan sulama kanalı geçirildiği, anılan sulama kanalının arazisinden geçmesi nedeniyle oluşan zarar ve ziyanının tazmini amacıyla davalı idare ile davacı arasında 27/11/2015 tarihli 29.975,00-TL tutarında sulh anlaşması imzalandığı, sulh sözleşmesinde kararlaştırılan tutarın davacıya ödenmemesi üzerine davalı idareye yapılan başvurunun, söz konusu taşınmaz mülkiyetine ilişkin yargılama yapıldığı gerekçesiyle reddedildiği, bunun üzerine davacı vekilince Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 29.975,00-TL" nin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber ödenmesi istemiyle dava açıldığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin "yargı yolu yönünden davanın reddine" dair kesinleşen kararından sonra davacı vekilinin idari yargı yerine başvurduğu, İdare Mahkemesince de yukarıda özetlenen gerekçeli kararla Mahkememize müracaat edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın, yapılan toplulaştırma uygulamasına ilişkin olarak, 3083 sayılı Kanun çerçevesinde idarece gerçekleştirilen işlemlerden kaynaklandığı açıktır. İdare hukuku kuralları içinde kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla kamu gücü kullanılarak tek yanlı irade beyanıyla tesis edilen idari işlemler, idari eylemler ve idari sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklar sebebiyle açılan davaların görüm ve çözümü İdari Yargının görev alanında bulunmaktadır.
İdare Mahkemesince; idarenin el atması sebebiyle taraflar arasında sözleşme imzalandığı ve sözleşmede belirtilen miktarın icra yoluyla tahsili gerektiği gerekçesiyle Yasa Koyucunun adli yargı merciini işaret ettiği ileri sürülmüşse de, olayda idarenin 3083 sayılı Yasanın verdiği yetkiye istinaden kamu gücünü kullanmak suretiyle taşınmaza el attığı, davacının zararını en kısa sürede giderme yolu olarak idare ile sulh anlaşması yapmak zorunda kaldığı, idarenin anlaşma şartlarını yerine getirmemesi üzerine başvurun da sonuçsuz kaldığı, dava dosyaları kapsamından sabittir.
Kaldı ki; Danıştay 10. Dairesinin 18/03/2016 gün E:2012/7010, K:2016/1494 sayılı ilamına konu olayda da sulh anlaşması yapılan ve toplulaştırma alanı içerisinde kalan alanda yürütülen kanal çalışmaları sırasında uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesince dosyanın yeniden tekemmül ettirilerek uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiştir.
İdare Mahkemesinin gönderme kararında değinilen Mahkememiz kararının toplulaştırma kapsamında ve sulh anlaşması imzalanan taşınmaza ilişkin olmadığı, haksız fiilden doğan bir tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Buna karşın Mahkememizin 22/10/2018 gün, E:2018/488, K:2018/649 sayılı ilamının olayımıza emsal teşkil edeceği açıktır.
Bu durumda, yasaların verdiği yetkiler ve kamu gücü kullanılarak tesis edilen işlemlerden kaynaklandığı ileri sürülen zararın tazminine ilişkin bulunan davanın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2/1-b maddesinde yer alan "İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları" kapsamında idari yargı yerince çözümlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle davanın görüm ve çözümü idari yargı yerinin görevine girdiğinden, Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinin 19.10.2018 tarih ve E:2018/708 sayılı başvurusunun reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
S O N U Ç : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Şanlıurfa 1. İdare Mahkemesinin 19.10.2018 tarih ve E:2018/708 sayılıBAŞVURUSUNUN REDDİNE, 24.12.2018 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye
Hicabi Şükrü Mehmet Birol
DURSUN BOZER AKSU SONER
Üye Üye Üye
Süleyman Hilmi Aydemir Nurdane
AYDIN TUNÇ TOPUZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.