Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/18037
Karar No: 2018/26049
Karar Tarihi: 03.12.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/18037 Esas 2018/26049 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan feshedilmesi ve kıdem, ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının tahsili istemidir. Mahkeme, davalının iş sözleşmesini haksız yere feshettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verdi. Ancak, davalı çalışanın fazla çalışma yaptığına dair delil olmadığı için fazla çalışma talebi reddedilmiştir. Ayrıca, dava ile birleştirilen başka bir davayı ve yargılama giderlerini ayrı ayrı ele alarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 255. maddesi uyarınca tanık ifadelerinin ciddiyeti ve inandırıcılığına da dikkat çekilmiştir. Kanun maddesi, tanıkların gerçeği söylemesinin asıl olan olduğunu belirtmektedir.
22. Hukuk Dairesi         2017/18037 E.  ,  2018/26049 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla çalışma ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davacı vekili somut dava ile birleştirilen ... Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi"nin 2012/590 esas sayılı dava dosyasında, izin ve ücret alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı ... vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu ve kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, ihale süresi bitiminde ihaleyi kaybeden şirketin davacı ile iş sözleşmesi yapmasının mümkün olmadığını, bir yıldan az çalışması olan davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının fazla çalışma yapmadığını ve ücretlerin davalı şirket tarafından ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket, yetki itirazı ile zamanaşımı def"inde bulunmuş ve son ihaleyi kazanamadıkları için davacı ile iş sözleşmesi yapılamadığını, davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını, fazla çalışma da yapmadığını ve iş sözleşmesinin feshinden dolayı hiç bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı davalılardan ... vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Davacı işçi tarafından tanık deliline dayanılması halinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 255. maddesi uyarınca, aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olanın tanıkların gerçeği söylemiş olmaları olduğu ilkesi gözetilerek değerlendirme yapılmalıdır.
    Akrabalık veya diğer bir yakınlık başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamaz ise de işveren aleyhine dava açan kişiler davacı tanığı olarak dinlenmiş ise bu işçilerin tanıklıklarına kural olarak itibar edilmemesi; birbirlerine tanıklık eden kişilerin beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması ile bu tanıkların beyanlarının diğer yan delillerle birlikte değerlendirilerek, sonuca gidilmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulunun 13.04.2011 gün ve 2010/2-751 esas, 2011/96 karar; 12.09.2012 gün ve 2012/2 esas, 2012/551 karar, 25.02.2015 gün ... esas, ... karar ve 29.06.2016 gün ve ... esas ... karar sayılı ilamları da bu yöndedir.
    Somut olayın incelenmesinde, hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla çalışma alacağı hesaplanırken, davacı tanık anlatımları delil olarak değerlendirilmiş ise de davacı tanığı olarak dinlenen işçilerin aynı şekilde davalı işveren aleyhine aynı iddialar ile dava açan kişiler olduğu ve davacının fazla çalışma yaptığına dair soyut tanık anlatımları dışında delil bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında uyuşmazlığın değerlendirilmesinde, diğer yan delillerle desteklenmeyen ve aynı işveren aleyhine aynı iddia ile açtıkları davalar nedeniyle aralarında menfaat birliği bulunan davacı tanıklarının beyanlarının fazla çalışma ve genel tatil iddiası yönünden hükme esas alınması olanaklı değildir. Diğer bir ifade ile davacı, dinlettiği tanıklarla fazla çalışma yaptığı iddiasını yöntemince kanıtlayamadığından davacının fazla çalışma talebinin reddi gerekirken, yazılı gerekçelerle kabul edilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Somut olayda; davalılar aleyhine açılan somut alacak davası ile aynı davacı tarafından aynı davalılar aleyhine açılan ... Asliye Hukuk (İş Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi"nin 2012/590 esas sayılı dava dosyasının birleştirilmesinde ve birlikte görülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak birleşen davalar ayrı dava olmaları özelliğini koruduğundan her bir dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurularak yargılama gideri ve vekalet ücretinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden asıl ve birleşen dava yönünden tek hüküm kurulması da hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi