22. Hukuk Dairesi 2018/15610 E. , 2018/26046 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı Bakanlığa ait işyerinde taşerona bağlı temizlikçi olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı Bakanlık, zamanaşımı savunmasında bulunarak davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zira müvekkilinin işi ihale ile alan taşeron firmalarla müvekkili arasında asıl işveren – alt işveren ilişkisi bulunmadığını, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının istifa etmek sureti ile işyerinden ayrıldığı ve iradesinin sakatlandığı hususunda bir delil bulunmadığı anlaşıldığından davacının ihbar ve kıdem tazminatı taleplerinin reddine dinlenen tanık beyanları ve itibar edilen bilirkişi raporuna göre diğer alacak talepleri yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesinin ... esas, 2015/26305 karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama neticesinde, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı Sağlık Bakanlığı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 13/j maddesi Genel Bütçeye dahil idarelerin bu Kanunun 1 ve 3 sayılı tarifelerine giren bütün işlemlerinin harçtan müstesna olacağı belirtilmiştir.
Somut olayda davalı Bakanlık harçtan muaf olmasına rağmen, Mahkemece davacı tarafça yatırılan harç dahil yargılama giderlerinden diğer davalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuş olması hatalı olup bozma sebebi ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasından "492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca; 13.254,59 TL üzerinden alınması gereken 905,42 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 273,15 TL harç tutarının mahsubu ile bakiye 632,27 TL"nin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacının peşinen yatırdığı 273,15 TL harcın, davalılardan alınarak davacıya verilmesine, " rakam ve sözcükleri çıkarılarak yerine, "Kabul edilen dava değeri üzerinden hesap edilen 905,42 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 273,15 TL"nin mahsubu ile eksik kalan bakiye 632,27 TL harcın davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan davalı şirketten alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA
Davacının peşinen yatırdığı 273,15 TL harcın, davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/12/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.