Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/21288 Esas 2010/3259 Karar Sayılı İlamı

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı H.S. vekili tarafından genel haciz yolu ile takibe başlandığı, borçlu SS.D. K.Y.K.ine örnek 7 numaralı ödeme emrinin 14.04.2009 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen borçlunun ise yasal süreden sonra 14.07.2009 tarihinde icra dairesine verdiği dilekçe ile borca itirazlarını bildirdiği, ayrıca icra mahkemesine başvurarak ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürerek takipten 07.07.2009 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Borçlunun başvurusu ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasına ilişkin olup, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu usulsüz tebliği öğrendiği tarihten itibaren  takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itirazlarını bildirmiştir. Yine öğrenme tarihine göre İİK. nun 16/1.maddesi uyarınca yedi günlük yasal sürede icra mahkemesine başvurmuştur.
O halde, mahkemece borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayetinin esasının incelenerek  oluşacak sonuca göre  bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
Kabule göre de, borçlunun tebligattan haberdar olduğu tarihten itibaren  takibin şekline göre yasal sürede icra dairesine itiraz etmemiş olması tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmez. Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti halinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi durumunda haciz uygulamasına başlanacağı tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılabileceği nedeniyle borçlunun şikayette hukuki yararı vardır (HGK"nun 27.06.2001 tarih ve 2001/12-543 E. 2001/560 K.).
SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.