Esas No: 2021/23356
Karar No: 2022/16145
Karar Tarihi: 22.11.2022
Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2021/23356 Esas 2022/16145 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından nitelikli hırsızlık suçu kapsamında verilen müsadere kararının kanun yulu ön sorun olduğu belirtilmiştir. Sanığın daha önce verilen mahkumiyet hükmü kesinleştirilmiş ve müsadere kararı da verilmiştir. Ancak, müsadere kararları asıl hükmün tabi olduğu kanun yoluna tabidir. Bu nedenle, müstakil olarak verilen müsadere kararları 5271 sayılı CMK'nın 256 ve 258. maddeleri uyarınca istinaf kanun yoluna tabidir. Verilen müstakil müsadereye dair ek kararın istinaf kanun yoluna tabi olduğu belirtilmiş ve hükümlülnün temyiz istemi reddedilmiştir. Kanun maddelerinin detaylı açıklaması ise şöyledir:
- 5219 sayılı Kanun ile değişik 1086 sayılı HMUK'nın 427. maddesi: hükümden verilen cezalar ile ilgili kanundur.
- 5271 sayılı CMK'nın 256.maddesi: müsadere ve iade kararlarına itiraz edilebileceğini düzenleyen maddedir.
- 5271 sayılı CMK'nın 258. maddesi: müsadere veya iade kararlarının istinaf kanun yoluna tabi olduğunu belirten maddedir.
- 5271 sayılı CMK'nın 264(1). maddesi: yargılama usulüne ilişkin kanun maddesidir.
- 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi: müsadere veya iade kararlarına itiraz edilebileceğini düzenleyen maddedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli hırsızlık
HÜKÜM : Müsadere
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Müstakil olarak verilen müsadere kararının tabi olduğu kanun yolu ön sorun olarak değerlendirilmiştir.
Somut olayda hırsızlık suçundan yargılanan sanık hakkında 22.04.2013 tarihinde verilen mahkumiyet hükmünün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 13. Ceza Dairesinin 2014/13002 Esas, 2014/33887 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir.
Bu dava dolayısıyla ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/187 sırasında kayıtlı bir adet tornavida ve bir adet lacivert renkli kısa çorapla ile ilgili olarak ise; 25.12.2020 günlü ek kararla TCK’nın 54. maddesi uyarınca müsadere kararı verilmiş ve bu karar hükümlü tarafından verilen 21.01.2021 tarihli dilekçeyle temyiz edilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karar ilişkin duruşma açılması gerektiği görüşündedir.
Müsadere, bir güvenlik tedbiridir. Müsadere kararları, kural olarak asıl hükmün tabi olduğu kanun yoluna tabidir. Müstakil müsadere kararlarına gelince;
Karar tarihi itibariyle ikili bir ayırım yapmak gerekir.
1- Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçmeden önce müstakil olarak verilen müsadere (veya iade) kararları yönünden 04.06.1936 gün ve 12-14 sayılı Yargıtay İçtihadı birleştirme kararı uyarınca karar tarihindeki miktara ve 5219 sayılı Kanun ile değişik 1086 sayılı HMUK'nın 427. maddesinde belirtilen kesinlik sınırına göre kararın kesin olup olmadığı belirlenecektir. Buna göre, 20.07.2016’dan önce müstakil olarak verilen ve kesin olmayan kararlar temyiz kanun yoluna tabi olacaktır.
2- 20.07.2016 ve sonrasında müstakil olarak verilen müsadere (veya iade) kararları, 5271 sayılı CMK’nın 256 ve 258. maddeleri uyarınca, istinaf kanun yoluna tabidir.
Açıklanan nedenlerle;
5271 sayılı CMK'nın 256 (1) ve 258. maddeleri uyarınca verilen 25.12.2020 tarihli müstakil müsadereye dair ek kararın 258 (1). istinaf kanun yoluna tabi olduğunun anlaşılması karşısında; hükümlülnün temyiz isteminin aynı kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasasının 264 (1). maddesi uyarınca, sanık yönünden yasa yoluna başvuruda mercide yanılma, haklarını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2. fıkrasına göre itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 22.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.