11. Hukuk Dairesi 2015/14176 E. , 2016/6286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2015
NUMARASI : 2014/899-2015/114
Taraflar arasında görülen davada ... .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 03/03/2015 tarih ve 2014/899-2015/114 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.06.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... ... ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalının, 14/05/1999 tarihli Acentelik Sözleşmesi ile müvekkilinin ... yetkili acentesi olduğunu, ancak 03/06/2008 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini ve davalının azledildiğini, davalıya bakiye borcunu ödemesine dair ihtarname gönderilmesine rağmen ödenmemesi üzerine icra takibine geçildiğini, ancak davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacı şirketin Adana bölge müdürü ... ..."un 2007 yılı Haziran ayında eşini arayarak ... ve ... ili yetkili acentelerinin bir takım faaliyetlerden dolayı ekranlarının kapatıldığını, ancak müşterileri olduğunu, bu nedenle kendilerinin ekranından bu işlemlerin yapılmasını ve bu amaçla şiflerini bildirmelerini istediğini, kendilerinin buna olumlu bakmaması üzerine ... ..."un kötü bir şey olmadığını, kendisinin buna kefil olduğunu beyan ettiğini, bir süre sonra ekranlarının kapanması üzerine 102.000 TL borçlarının olduğunun beyan edildiğini, alınan borç dökümünden borçların ... acentesi tarafından yapılan işlemlerden kaynaklandığının anlaşıldığını ve borca itiraz edildiğini, üstelik bu borca konu poliçelerin BSM beyanname ve vergilerini de ödemedikleri için 37.000 TL vergi cezası aldıklarını, dolayısı ile takibe konu miktarda davacıya borçlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı ile aralarındaki acentelik ilişkisinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhinde icra takibi başlattığı, bilirkişi raporunun davacı iddiasını destekler nitelikte olduğu gerekçesiyle davacının davasının kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin 92.129,00 TL asıl alacak üzerinden, takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, alacak likit ve hesaplanabilir olarak kabul edildiğinden asıl alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatı olan 18.425,80 TL"nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4.691,63 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.