23. Hukuk Dairesi 2014/2273 E. , 2014/7433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/12/2013
NUMARASI : 2013/341-2013/598
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının aidatını ödememesi üzerine aleyhine icra takibi yapıldığını, ancak takibe itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kendisinin kooperatif üyesi olmadığını, 09.07.2007 tarihinde davacı kooperatiften dairesini devraldığını, taşınmaz devrinin kooperatif üyeliğinin de devri anlamına gelmeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; genel kurul kararları ile belirlenen aidat miktarlarından davalının ödemelerinin yöntemine uygun şekilde düşülmesi sonucu davalının davacı kooperatife 15.09.2010 tarihi itibariyle 6.580,00 TL aidat borcu bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile takibin 6.580,00 TL üzerinden iptaline, takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek olan yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Davalı Vekilinin Temyiz İtirazlarının İncelenmesi Yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Davacı Vekilinin Temyiz İtirazlarının İncelenmesi Yönünden;
a-Dava, aidat alacağının tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı kooperatif tarafından takip talebinde, aidat alacağına ilişkin işlemiş faiz talebinde bulunulduğu ve dava dilekçesinde de takibin iptali talep edildiği halde, bu istek kaleminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu durumda, kooperatif uygulamaları ve mali konularda uzman bir bilirkişi seçilerek, genel kurul ve yönetim kurulu kararları,kooperatifin tüm defter, kayıt ve belgeleri ile varsa banka hesapları celp edilip, takibe konu dönem içinde davalının aidatlarını ödemede temerrüde düşüp düşmediği, temerrüde düşmüse buna ilişkin miktar ve tarihlerin ayrı ayrı belirlenmesi, davalı ödemelerinin de, aksine bir genel kurul kararı ya da kooperatifin fiili bir uygulaması yoksa 818 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 84/1 maddesine uygun şekilde mahsup edilmesi suretiyle takipte istenebilecek miktarın saptanması gerekmektedir. Bu yapılırken de, 6100 sayıl Kanun"un 7. maddesi yollaması ile somut olayda da uygulanması gereken 6098 sayılı
TBK’nın 120/2. maddesinde öngörülen sınırın, dolayısiyle davacı yanca istenebilecek aylık temerrüt faiz oranının, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuata yani 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"un 2/1. maddesine göre belirlenen yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamayacağı da gözönüne alınmalıdır. Açıklanan ilkeler doğrultusunda, tarafların iddia, savunma ve itirazlarını da karşılayacak şekilde açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
b-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2-a) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2-b) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, davacıdan peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.