11. Hukuk Dairesi 2015/5686 E. , 2016/6283 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 25/12/2014 tarih ve 2012/178-2014/292 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 08/03/2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye’de tek satıcısı bulunduğu bilgisayar yazılımlarının lisanssız korsan üretimlerinin davalı tarafından kullanılmasının müvekkilinin maddi ve manevi haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek, şimdilik 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asli müdahale talebinde bulunan şirket temsilcisi, davaya konu olay nedeniyle 15.000 TL tazminatın tahsilini istemiş, ıslahla talebini 47.900 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu programı bilmeden çok kısa bir süre kullandığını, bu kısa kullanım nedeniyle davacının herhangi bir zarara uğramadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, verilen ilk kararın davacı temyizine rağmen sadece asli müdahil yararına bozulduğu, dolayısıyla davacı yönünden daha önce verilen kararın bozma kapsamı dışında kalarak kesinleştiği, asli müdahale talebinde bulunan şirketin hak sahibi olduğu yazılımın davalı tarafından izinsiz bir biçimde kullanıldığı, bu nedenle asli müdahilin FSEK"in 68. maddesi uyarınca 3 kat tazminata hak kazandığı, asli müdahil eser sahibi olmadığından manevi tazminat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 47.790 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak asli müdahile verilmesine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili teyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, davacı ve asli müdahilin üzerinde hak sahibi olduklarını ileri sürdükleri bilgisayar yazılımının davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığı, müdahillik talebinin ise yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen ilk karar, davacı vekili ile asli müdahil vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce, davacı isteminin dayanağının mülga TTK"nın 56. maddesi olduğu ve uyuşmazlığın bu kapsamda değerlendirilmesi, asli müdahale talebinin ise yerinde bulunduğu gerekçeleriyle davacı ve asli müdahil yararına bozulmuştur. Bozmaya uyan mahkemece, davacı talepleri yönünden önceki kararın kesinleştiği gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de yukarıda belirtildiği üzere davacı hakkında kurulan hüküm bozulduğundan ortada kesinleşmiş bir hüküm bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, davacının maddi ve manevi tazminat istemleri konusunda olumlu-olumsuz bir karar verilmesi ve bu kapsamda yargılama giderlerinin de hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Ayrıca, asli müdahil tarafından asli müdahale dilekçesi ile 15.000 TL maddi tazminatın tahsili istenilmiş olup Dairemiz bozma ilamından sonra ıslah yoluyla talep 47.900 TL"ye yükseltilmiş ise de mahkemece bozmadan sonra davanın ıslahının mümkün bulunmadığı hususunun gözden kaçırılarak yazılı şekilde ıslah edilmiş haliyle asli müdahale davasının kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.