17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/23861 Karar No: 2017/1458 Karar Tarihi: 14.02.2017
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23861 Esas 2017/1458 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/23861 E. , 2017/1458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlular, hakkında takip başlatıldığını, borçluların alacağı karşılayacak mal varlıkları olmadığını ve alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla adlarına kayıtlı dava konusu taşınmazlarını 29.05.2012 tarihinde davalı ...’e sattığını, belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptalini talep etmiştir. Davalı borçlular vekili, müvekkillerinin mal varlıklarını mal kaçırma amacı ile değil bir an önce borçlarının ödenmesi amacı ile satıldığını ve sonuçta borçların bir kısmının ödendiğini belirterek haksız açılan davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, davanın görülebilmesi için gerekli aciz belgesinin sunulmadığını, dava konusu taşınmazların raiç bedelleri üzerinden satın alındığını ve ödemelerin çeklerle yapıldığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, davalı ...’in.... ....Ltd.Şti yetkilisi olup saç(metal) işi ile uğraştığı borçlulardan ........ ... ....Şti nin de saç(metal) ticareti ile uğraştığı dolayısı ile aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri, davalı ...’in ... da faaliyet gösterdiği halde .... de 5 adet işyeri ve arsa almasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, yine satın alınan 3 adet taşınmazın ertesi günü borçlu şirkete kiraya verilmesinin yaşam deneyimlerine aykırı olduğu, tapuda satış bedellerinin peşin ödendiği belirtildiği halde daha sonra 12.06.2012 tarihli çekler ile ödeme yapıldığının ileri sürülmesi, tapuda satışlarının daha sonra vergi idaresine beyanla yüksek gösterilmesi, durumu kendi lehlerine çevirme çabası olarak değerlendirildiği, ivazlar arasında fahiş fark olduğu ve İİK’nun 280.maddesine göre davalı ...’in borçluların aciz halinde olduğunu bildiğinin anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre ivazlar arasında fahiş fark bulunmamakla birlikte mahkeme kararının diğer gerekçe ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, dava konusu 62 ada 389 parsel 10-11-12 nolu bağımsız bölümlerin borçlu .... Nakliyet Metal İnş Petrol Gıda San Tic Ltd.Şti"nin işyeri olduğu, bu hali ile yapılan işlemin işyeri devri niteliğinde olup İİK’nun 280.maddesindeki gerekli ilan ve bildirimlerin yapıldığı iddia ve ispat edilmediği gibi satışın ertesi günü borçluya kiraya verilmesi Dairemiz ve giderek Yargıtay kararlarıyla süreklilik kazanmış görüşüne göre yaşam deneyimlerine uygun olmadığı, böyle bir işlem içerisinde olan davalı üçüncü kişi ...‘in diğer 2 taşınmaz ile ilgili olarak da borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildiği ve bilmesi gereken şahıslardan olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 23.540,02 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına 14.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verilmiştir.