11. Hukuk Dairesi 2015/14349 E. , 2016/6279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 18.02.2015 tarih ve 2012/676-2015/66 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 07.06.2016 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı limited şirketin ortağı olduğunu, açılan başka davalarda şirket ortaklarından ... ile ..."nin davalı şirketle haksız rekabette bulunduklarının tespit edildiğini, şirket müdürü ..."nin temsil ve ilzam yetkisinin bu nedenle kaldırıldığını, ayrıca ... ve ..."nin sahte ortaklar kurulu kararı düzenlemek suçundan cezalandırıldıklarını, şirket evrakında sahtecilik yapan, şirketle haksız rekabette bulunduğu tepsit edilip müdürlükten alınan ..."nin talebi ile kötü niyetli olarak 07.03.2012 tarihli genel kurulda sermaye artış kararı alındığını, bu kararı müvekkilinin sermaye oranını düşürmek amacını taşıdığını, zira şirketin sermaye artırımına ihtiyacının olmadığını ileri sürerek, 07.03.2012 tarihli sermaye artırımına ilişkin ortaklar kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, şirketin ekonomik nedenlerle sermaye artırımına ihtiyacının olduğunu, davacının sırf şirkete zarar vermek amacıyla dava yoluna gittiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin ana sözleşmesinin 11.06.1981 yılında tescil edildiği, ana sözleşmede düzenlenmeyen hususlarda TTK hükümlerinin uygulanacağının hüküm altına alındığı, şirket ana sözleşmesinde sermaye artırımına ilişkin kararların nasıl alınacağına dair bir hüküm bulunmadığından ana sözleşmenin tescili tarihindeki TTK hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, 6762 sayılı TTK"nın 513. maddesinin, 1995 tarihli değişiklikten önceki hükmü uyarınca ana sözleşme değişikliğinin oybirliği ile kararlaştırılmasının gerektiği, somut olayda ise kararın oybirliği ile alınmadığı, karar nisabı sağlanmadığından söz konusu kararın yok hükmünde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 01,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.