20. Hukuk Dairesi 2015/15729 E. , 2016/3377 K.
"İçtihat Metni"İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı 842184,90 m² yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden, orman niteliğinde ... adına tespit edilmiştir.
Davacı ... ..., babasından kalan ve zilyetliğinde bulunan 12 dönümlük tarlasının bu taşınmaz içinde kaldığını iddia ederek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... ..."ın temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/11/2013 gün ve .../... E. -... K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle;" Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu ... köyü 101 ada 1 sayılı parselin tutanağının, davanın açıldığı 25.03.2009 tarihinde Kadastro Mahkemesinin .../..., .../..., .../..., .../... ve .../... Esaslarında davalı olduğu ve tapu kaydının incelenmesinde 30.03.2010 tarihinde hükmen tescil edildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, görülmekte olan bu dava yönünden 101 ada 1 sayılı parsel tutanağı itirazlı olup kesinleştiği kabul edilemez.
3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi hükmüne göre “kadastro mahkemesinin yetkisi (görevi) her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği günde başlar.” Yine aynı Kanunun 27/1. maddesine göre “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmazlara ilişkin davalar hakkında o taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re"sen devrolunur.” Davanın açıldığı 25.03.2009 tarihinde taşınmazın tutanağı davalı olduğundan ve ortada iptal edilecek tapu kaydı bulunmadığından, davaya bakma görevi kadastro mahkemesine aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. "husularına değinilmiştir.
Ömerli Asliye Hukuk Mahkemesince bozma kararına uyularak mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, kararın kesinleşmesi ve davacının talebi üzerine dosya görevli ve yetkili Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, Midyat Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile 101 ada 1 sayılı parsel içinde kalan fen bilirkişinin 06/06/2012 tarihli krokili raporunda Malican olarak gösterilen 8019,51 m²"lik alanın kadastro tespitinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, geri kalan kısmın ise, tespit gibi orman vasfıyla ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu ... köyünde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılmış, dava konusu taşınmaz 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde bırakılmış, 22.08.2008 - 23.09.2008 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Dairenin iade kararı üzerine dosya içine alınan Kadastro Mahkemesinin .../... E. sayılı dosyasının da aynı taşınmaz için gerçek kişiler tarafından ... ve ...ye karşı açılmış derdest bir dava olduğu, yine Dairemiz arşivinde yapılan taramada, dava konusu taşınmaza ilişkin gerçek kişiler tarafından açılan davalar bulunduğu anlaşılmış olup, çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parsel hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi esasen usûl hükmü gereğidir. O halde, ... Köyü 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında açılan 2015/47 Esas numaralı dava dosyası ile aynı parsel hakkında açılan başka dava dosyaları da varsa HUMK"nın 45. maddesi uyarınca davalar birleştirildikten sonra, tarafların tüm delilleri birlikte toplanıp, taşınmazlar başında yapılacak keşif ile dava konusu yerlerin belirlenerek, dava konusu yerlerin aynı krokide gösterildiği bilirkişi raporları alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ... ve ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/03/2016 günü oy birliği ile karar verildi.