Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/5725 Esas 2008/3061 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/5725
Karar No: 2008/3061
Karar Tarihi: 26.02.2008

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/5725 Esas 2008/3061 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2007/5725 E.  ,  2008/3061 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/11/2006
    NUMARASI : 2006/202-2006/468

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı kararın temyizen tetkiki davalı(Alacaklı) vekili tarafından istenmiş, mahkemece ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne  karar vermiştir.Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi  tarafından  düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. 
    Uyuşmazlık 3. kişinin İİK"nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasıdır.
    Dava konusu motor yağları borçluya ait  iş yeri adresinde haczedilmiştir. Bu durumda İİK"nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır.Bu yasal karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından  kesin ve güçlü delillerle kanıtlanması gerekir.
    Davacı 3.kişi  dava konusu taşınır malları kendi yeri olmadığı için borçlunun işyerine emanet olarak bıraktığını ileri sürmektedir..Dosya içerisinde mevcut belgelerden borçlunun O. Ö.Bakım ve Rot Balans Servisi olarak hizmet vermek üzere Shell firması ile anlaştığı aralarında yapılan sözleşme gereğince madeni yağ satışı da yapacağı,aynı firmanın  benzer bir sözleşmeyi de davacı şirketle yaptığı,  dolayısı ile borçlu ve davacı şirketin aynı özellikte madeni yağı satışa arzettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda davacı adına  26.11.2005 tarihli  Shell,Petrol Ofisi Bayii olduğu anlaşılan A.P.Ürünleri Şirketince düzenlenmiş olan fatura kapsamındaki madeni yağın ,aynı nitelikte mal satışı yapan borçlunun değil davacıya ait olduğunu kanıtlayan mülkiyet belgesi olarak kabulü mümkün değildir.
    Davacı üçüncü kişinin dava konusu  misli nitelikteki madeni yağların kendisine ait olduğunu ve böylece yasal karine aksini kesin olarak  ispatladığından söz edilemez.
    Mahkemece ,bu maddi ve hukuki olgular çerçevesinde  davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı alacaklının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı(Alacaklı)ya  iadesine,26.02.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.