11. Hukuk Dairesi 2015/3790 E. , 2016/6274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 20.01.2015 tarih ve 2013/639-2015/61 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 09.02.2016 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av.... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen 02/06/2008 tarihinde genel kredi sözleşmesi kapsamında müvekkili tarafından kullanılan kredinin geri ödemesinin süresinden önce yapılarak, borcunun süresinden önce kapatılması sebebiyle müvekkilinden erken kapama komisyonu adı altında %6 oranında komisyon alındığını, bu komisyonun çok yüksek ve fahiş olduğunu, sözleşmede bu yönde bir düzenleme bulunmadığı belirterek müvekkili hesabından ekilen toplam 107.682,20 TL"den şimdilik 53.533,60 TL"nin davalıdan tahsilini istemiş, bozma ilamından sonra verdiği ıslah dilekçesiyle 68.878,70 TL"nin ticari faiziyle birlikte ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 07/06/2010 tarihinde kendisine bildirilen erken kapama maliyetleri dahil tüm tutarı ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödeyerek kredi borcunu kapattığını, erken kapama maliyetinin davacıya yansıtılmasının hem sözleşme hem de bankacılık ve ticari teamülleri gereği olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, genel kredi sözleşmesine göre erken ödeme komisyonunu belirleme yetkisinin bankaya ait olduğu, ancak oran belirlenirken TMK"nın 2. maddesine uygun davranılacağı, erken kapama komisyon oranının %2 olması gerektiği, 68.878,70 TL fazla tahsilat yapıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 68.878,70 TL"nin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun kapatılması nedeniyle alınan erken kapama komusyonunun fahiş olarak alındığı iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece sözleşme serbestisi çerçevesinde erken kapama komisyonunun alındığı gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce, taraflar arasındaki sözleşmede erken kapama komisyon oranının belirtilmediği, mahkemece diğer bankalardan borcun erken kapatılması halinde uyguladıkları faiz oranlarının araştırılması, bankanın uyguladığı erken kapama komisyonunun fahiş olup olmadığı hususunun incelenmesi gerektiğine işaret olunarak karar bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tüketici kredilerinde uygulanan %2"lik komisyon oranının ticari kredilere de uygulanacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa, taraflar arasında ticari nitelikte genel kredi sözleşmesi imzalandığından, tüketici kredilerinde uygulanan %2"lik oranın somut olaya uygulanması mümkün değildir, nitekim Dairemizin bozma ilamında da bu sebeple diğer bankaların erken kapama durumunda uyguladıkları oranların araştırılması ve bu oranlar esas alınarak davalının aldığı komisyonunu fahiş olup olmadığının incelenmesi istenmiştir.
Bu itibarla, mahkemece bankalardan sorulan erken kapama komisyon oranları esas alınarak, Dairemizin bozma ilamında belirtildiği şekilde davalının aldığı komisyonun fahiş olup olmadığı incelenerek, neticesine göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
2- Öte yandan, davacı taraf, dava dilekçesinde faiz isteminde bulunmamış, cevaba cevap dilekçesiyle yasal faiz talep etmiş, Dairemizin bozma ilamından sonra ise ıslah dilekçesiyle ticari faiz isteminde bulunmuş, mahkemece ıslah dilekçesindeki istem gibi ticari faize hükmedilmiş ise de, davada tercih olarak yasal faiz istendikten sonra, sonradan bu talepten dönülerek ticari faiz istenmesi mümkün olmadığı gibi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca da bozmadan sonra ıslah mümkün bulunmadığından, HMK"nın 141. maddesi uyarınca cevaba cevap dilekçesi ile serbestçe iddia genişletilebileceğinden, davacının talebi gibi yasal faize hükmetmek gerekirken, ticari faize karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün anılan taraf yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.