21. Hukuk Dairesi Esas No: 2007/5355 Karar No: 2008/3058
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2007/5355 Esas 2008/3058 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2007/5355 E. , 2008/3058 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana 2. İş Mahkemesi TARİHİ : 30/01/2007 NUMARASI : 2005/1435-2007/40
Davacı, 31.12.1983-2.10.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa"ya tabi zorunlu sigortalı olduğunun ve 18.5.2005 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. Dava, davacının 31.12.1983-02.10.1985 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa’ya tabii zorunlu sigortalı olduğunun ve dava tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tesbiti istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. 1.4.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesinde zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için esnaf sicili veya kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı aranırken 20.4.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa"nın 24. maddesi değiştirilecek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olması şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için meslek kuruluşuna kayıtlı olma yeterli görülmüş, 22.3.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için vergi kaydı veya esnaf sicil kaydı veya oda kaydının bulunması yeterli görülmüş, 2.8.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Yasa ile 24. madde değiştirilerek zorunlu Bağ-Kur sigortalılığı için gelir vergisi mükellefi olma şartı getirilmiş ancak gelir vergisinden muaf olanlar için esnaf sicil kaydı ve oda kaydının bir arada bulunması yeterli görülmüştür. Yapılan incelemede davacının 1985 tarihli giriş bildirgesi üzerine 20.04.1982 tarihi itibariyle kayıt ve tescil edildiği, 15.02.1982-31.12.1983,02.10.1985-01.09.1986 tarihleri arasında vergi kaydı bulunduğu 28.10.1985 tarihinden itibaren oda kaydının ve 28.10 1985 tarihinden itibaren de sicil kaydının devam ettiği,davacının davalı Kurumun kendisini 20.04 1982 tarihinden itibaren kesintisiz olarak sigortalı sayması nedeniyle 27.02.1991 tarihinde geçmişe yönelik prim borcunu yatırdığı, 1992 yılındaki aftanda yararlandığı.25.08.2005 tarihli prim eksresinde 20.04.1982-25.08.2005 tarihleri arasında kesintisiz sigortalı sayılarak 260.00YTL prim borcu çıkarıldığı bu borcu 26.08.2005tarihinde ödediği ,prim borcunun bulunmadığı ve bu durumda davacının 25 yıllık sigortalılık süresi de bulunduğundan dava tarihini takip eden aybaşı itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığı ancak davalı Kurumca sigortalılık şartları bulunmadığından 31.12.1983-2.10.1985 tarihleri arasındaki sigortalılığın sonradan iptal edildiği anlaşılmaktır. Davacı tarafından 1991 yılında ; 31.12.1983-2.10.1985 tarihleri arasındaki döneme ilişkin primler yatırıldığından, yatırılan bu primleri tahsil edip uzun yıllar bu primi kullandıktan sonra primi yatırılmış süreyi sigortalı süresinden saymayan Kurum işlemi Medeni Kanunun 2. maddesinde ifadesini bulan iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığından Kurum işlemini geçerli saymak mümkün değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 1.10.1997 gün, 1997/10-578. 1997/758 K sayılı kararı da bu yöndedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin hatalı hukuki yorum yapılan yetersiz bilirkişi raporu dayanak alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 26.02.2008 günü oybirliğiyle karar verildi.