Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/18720
Karar No: 2018/26031
Karar Tarihi: 03.12.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/18720 Esas 2018/26031 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, emeklilik nedeniyle işten ayrılmasına rağmen kıdem tazminatının ödenmediğini iddia ederek davalı işverenden kıdem tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı ise zamanaşımı defi ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davacının talebinin kabulüne karar vermiştir. Davalı tarafından verilen temyiz itirazları ise, kanuni gerektirici sebepler olmadığı için kabul edilemez olmuştur.
Kanun maddeleri: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 109. maddesi, 371/2 ve 319. maddeler. Zamanaşımı, borçun doğumu ile ilgili değil, istenmesini önleyen bir savunma aracıdır. Zamanaşımı defi, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabul edilmesinde hukuksal ve yasal bir engel bulunmadığı durumlarda ileri sürülmesi gerekmektedir. Islah yoluyla artırılan dava konusunda, zamanaşımı defi, ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için zamanaşımını keser.
22. Hukuk Dairesi         2017/18720 E.  ,  2018/26031 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İş Mahkemesi


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının 30.01.2005 tarihinde emeklilik nedeni ile işten ayrılmasına rağmen davacının kıdem tazminatının ödenmediğini, bu nedenle kıdem tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı, zamanaşımı defi ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, kıdem tazmiantının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
    Zamanaşımı, bir maddi hukuk kurumu değildir. Diğer bir anlatımla zamanaşımı, bir borcu doğuran, değiştiren ortadan kaldıran bir olgu olmayıp, salt doğmuş ve var olan bir hakkın istenmesini ortadan kaldıran bir savunma aracıdır. Bu bakımdan zamanaşımı alacağın varlığını değil, istenebilirliğini ortadan kaldırır. Bunun sonucu olarak da, yargılamayı yapan yargıç tarafından yürüttüğü görevinin bir gereği olarak kendiliğinden göz önünde tutulamaz. Borçlunun böyle bir olgunun var olduğunu, yasada öngörülen süre ve usul içinde ileri sürmesi zorunludur. Demek oluyor ki zamanaşımı, borcun doğumu ile ilgili olmayıp, istenmesini önleyen bir savunma olgusudur. Şu durumda zamanaşımı, savunması ileri sürülmedikçe, istemin konusu olan hakkın var olduğu ve kabulüne karar verilmesinde hukuksal ve yasal bir engel bulunmamaktadır.
    Zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı hakkının doğumu ise, işçi açısından hizmet aktinin feshedildiği tarihtir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109 maddesinin 3. fıkrasında dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılmasının, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmeyeceği düzenlenmiştir.
    Uygulamada, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması, dava açma tekniği bakımından, tümü ihlal ya da inkâr olunan hakkın ancak bir bölümünün dava edilmesi, diğer bölümüne ait dava ve talep hakkının bazı nedenlerle geleceğe bırakılması anlamına gelir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ilkeye göre, kısmi davada fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması, saklı tutulan kesim için zamanaşımını kesmez, zamanaşımı, alacağın yalnız kısmi dava konusu yapılan miktar için kesilir.
    Zamanaşımı, dava devam ederken iki tarafın yargılamaya ilişkin her işleminden ve hâkimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden işlemeye başlar ve kesilmeden itibaren yeni bir süre işler.
    Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir.
    Ayrıca, ilk dava dilekçesinde istenen miktarın ıslahla artırılabilmesi için, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına da gerek yoktur.
    Somut olayda; davacı 15.12.2014 tarihli dava dilekçesi ile 2.050,00 TL kıdem tazminatı alacağı talep etmiş, 06.08.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile kıdem tazminatını 2.576,50 TL ye yükseltmiştir. Davalı vekili süresinde zamanaşımı def"inde bulunmuştur. Davacının kıdem tazminatı alacağı bakımından ıslah tarihi itibariyle akdin fesih tarihinden itibaren 10 yıllık süre dolduğundan dava dilekçesinde talep edilen miktar dışındaki alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşılmıştır. Mahkemece kıdem tazminatı alacağı yönünden zamanaşımı def"i gözetilmeden hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 03/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi