Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4845 Esas 2010/5502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4845
Karar No: 2010/5502
Karar Tarihi: 11.5.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4845 Esas 2010/5502 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/4845 E.  ,  2010/5502 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 04.08.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava konusu taşınmazların tapu kaydında “... ...” olarak yazılı ismin “... ... ...” olarak düzeltilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
    Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur.
    Dava konusu taşınmazların kadastro tutanaklarında; vereselerinden intikalen ve taksimen yirmi yılı aşkın zilyetliği bulunduğu belirtilerek 1929 yılında ölen ve mirasçıları belirlenemeyen “... ...” adına tespit yapılmış ve mahkemece de davacı murisinin aynı isimle ve 1929 yılında ölen bir kardeşi bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut nüfus kayıtları incelendiğinde; “... ...”un 1924 doğumlu olduğu ve beş yaşında öldüğü anlaşılmaktadır. Beş yaşında ölen bir kimsenin yirmi yılı aşkın zilyetliğinden söz edilemez.
    Mahkemece yapılan nüfus ve zabıta araştırmalarında da tapu maliki ile davacı murisinin aynı kişiler olduğu ve başkaca aynı isimde kimse bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dinlenen tanıklar da taşınmazların davacı murisine ait olduğunu beyan etmişlerdir.
    Bu yönler gözetilmeden davanın kabulü yerine yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.5.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.