Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/23343
Karar No: 2017/1447
Karar Tarihi: 14.2.2017

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/23343 Esas 2017/1447 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/23343 E.  ,  2017/1447 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... .... Şti vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.02.2017 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalı ... .... ve Tic. Ltd. Şti vekili Av. ... geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı borçlu ... AŞ.’nin amme alacağının tahsilini imkansız hale getirmek amacıyla onüç adet taşınmazı 30.6.2009 tarihinde aralarında organik bağ bulunan davalı ... ... ... ....Şti.’ne sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı borçlu şirket savunma yapmamıştır.
    Davalı ....... Şti. vekili, tasarrufların borçtan önce olduğunu, taşınmazları rayiç bedelle aldıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre, davalılar arasında organik bağ bulunduğu, devir işlemlerinin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ......... . ...Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davası; kamu borçlusunun, alacaklısı İdareyi zarar uğratmak kastıyla mal varlığından çıkarmış olduğu mal ve haklarını veya bunların yerine geçen değerlerin tasarruftan zarar gören İdare tarafından alacağını elde etmek amacıyla dava açarak tekrar borçlunun malvarlığına geçmesini sağlayan bir dava türüdür. Diğer ifade ile tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
    Bu tür davaların dinlenebilmesi için,kamu borçlusu tarafından yapılmış bir tasarrufun olması,kamu alacağının tasarruftan önce doğması,kesinleşmiş bir kamu alacağının bulunması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, borçlunun malının bulunmaması veya haczedilen malların değerinin borcu karşılamaması (aciz belgesi sunma zorunluğu anlamında değil), davanın 5 yıllık hakdüşürücü süre içinde açılmış olması gerekir.
    Somut olayda davacı idarenin 22.10.2013 tarihli yazısına göre takip konusu borcun 2007-2013 arası döneme ilişkin olup toplam borcun 619.563,84 TL olduğu; 6.11.2013 tarihli yazı cevabında ise takip konusu borcun 2007-2013 arası döneme ilişkin olup toplam borcun 623.908,69 TL olduğu bildirilmiştir.Mahkemece davacı tarafından davalı borçlu hakkında yapılan takip dosyaları istenip incelenmediği gibi, takibin kesinleşip kesinleşmediği, haciz işlemi yapılıp yapılmadığı, davalı 3.kişi vekilinin dilekçesinde bildirdiği borçlu şirkete ait olduğu bildirilen taşınmazlar ile araç ve 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına haciz konulup konulmadığı, borcun ödenip ödenmediği, tasarruf tarihine kadar borçlu hakkında kesinleşen borç miktarı yönünden de bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı, davanın dava dilekçesindeki değer üzerinden kabul edildiği anlaşılmaktadır.O halda Mahkemece, davacı İdareden borçlu hakkında yapılan takip evrakları istenerek takibin kesinleşip kesinleşmediği, kesinleşmiş ise 30.6.2009 tarihi (tasarruf tarihi) itibarıyla borç miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırarak borç miktarının belirlenmesi,anılan takiplerle ilgili borçlunun malvarlığına haciz konulup konulmadığı, borçlunun malvarlığının kesinleşmiş alacağı karşılayıp karşılamadığı, borcun ödendiği iddia edildiğinden ödenip ödenmediği araştırılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir.
    Kabule göre de; 1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168.maddesinde değişiklik yapan 5904 Sayılı yasanın 35.maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içerdiğinden davacı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdiri de doğru değildir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... ..........Şti. vekilinin temyiz itirazların kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yerolmadığına, 1.480,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ...... ... ... ... Şti."ye verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... .... ... Şti"ye geri verilmesine 14.2.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi