1. Hukuk Dairesi 2016/1396 E. , 2016/4854 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.02.2014 gün ve 2013/280 esas 2014/146 karar sayılı hükmün onanmasına ilişkin olan 21.10.2015 gün ve 10589-12251 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, davacıların temyizi üzerine Dairece, “ özellikle, dava konusu 9283 parsel sayılı taşınmazın yargılama sırasında iki kez el değiştirdiği, ilk el olan ..."nin edinimi muvazaalı olsa bile taşınmazı adı geçenden edinen ... ile el ve işbirliği içinde olup olmadığının bir başka ifadeyle adı geçen kişilerin kötüniyetli olduklarının davacı tarafça kanıtlanması gerektiği, davacının da bu hususta delil bildirmediği gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasının doğru olduğu” gerekçesiyle onanmıştır.
Davacılar, mirasbırakanları ..."nin 9283 parsel sayılı taşınmazını mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı ..."ye satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile miras payları oranında adlarına tescilini istemişler, taşınmazın yargılama sırasında 3. kişilere devredilmesi üzerine 6100 sayılı HMK"nın 125.maddesi gereğince davayı yeni maliklere yöneltmişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Dahili dava dilekçesi, taşınmazı devralan yeni maliklere tebliğ edilmemiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 9283 parsel sayılı arsa vasıflı taşınmazın tamamı mirasbırakan ... adına kayıtlı iken, 10.06.1996 tarihinde birlikte yaşadığı davalı ..."ye satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakanın 10.02.2013 tarihinde ölümü üzerine geriye mirasçı olarak davacılar resmi nikahlı eşi ... ile ondan olma çocukları ... ile davalı ..."den olma dava dışı çocukları..., ..."dan olma çocukları ..."i bıraktığı, davacıların eldeki davayı 26.04.2013 tarihinde açmalarından sonra davalı ..."nin taşınmazı 10.05.2013 tarihli akitle dahili davalı ..."a, onun da 03.06.2013 tarihli akitle diğer dahili davalı ..."e sattıkları anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nun 125.maddesi aynen "" davanın açılmasından sonra davalı taraf dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse davacı aşağıdaki yetkilerden birini kullanabilir. İsterse devreden tarafla olan davasından vazgeçerek dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder, bu takdirde davacı, davayı kazanırsa dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderlerinden müteselsil sorumlu olur İsterse davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür."" hükmünü içermektedir.
O halde mahkemece, yukarıda değinilen ve kamu düzenine ilişkin hüküm gözardı edilmek suretiyle usulü işlemler tekemmül ettirilmeden, dahili dava dilekçeleri dahili davalılara tebliğ edilmeden işin esası bakımından, yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.
Anılan bu hususlar davacıların karar düzeltme isteği sonucu yeniden yapılan inceleme neticesinde anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK"un 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 21.10.2015 tarih, 2015/10589 Esas, 2015/12251 Karar sayılı ONAMA kararının ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin 26.02.2014 tarih, 2013/280 Esas, 2014/146 Karar sayılı kararının açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine mahal bulunmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.