12. Ceza Dairesi Esas No: 2015/6376 Karar No: 2016/2717 Karar Tarihi: 23.02.2016
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2015/6376 Esas 2016/2717 Karar Sayılı İlamı
12. Ceza Dairesi 2015/6376 E. , 2016/2717 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm :TCK"nın 179/3-2, 62, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle CMK"nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada, hüküm tarihi itibariyle yargılama giderlerini 9 TL olarak hesaplamış ise de, hükmün kesinleşmesine kadar yapılan harcamaların tamamının yargılama giderleri kapsamında olması, dosyanın Yargıtay"a gönderilmesi için yapılan giderin henüz hesaplanmamış olması ve bu giderin hesaplanmasından sonra ortaya çıkan bakiyenin, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde hazine üzerinde bırakılabilmesi, bu hususun infaz aşamasında değerlendirilmesinin mümkün olması nedeniyle, yargılama giderinin sanığa yükletilmesi bozma konusu yapılmamış olup, tebliğnamede bu yönden bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Atılı suçu düzenleyen TCK’nın 179/3-2. maddesinde yalnız hapis cezası öngörülmesi, seçenek yaptırıma yer verilmemesi nedeniyle sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının “suç tanımında hapis cezası ile adli para cezası seçenek yaptırım olarak öngörülmesi nedeniyle TCK"nun 50/2 maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına,” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile adli para cezasına çevrilmesine yer olamdığına karar verilmesi, 2-TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete ‘de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının nazara alınarak yeninden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince tebliğnamedeki isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.