Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/14912
Karar No: 2017/1441

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14912 Esas 2017/1441 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/14912 E.  ,  2017/1441 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davacıların murisinin, davalının Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu araç sevk ve idaresinde iken gerçekleşen tek taraflı trafik kazası sonucu vefat ettiğini ve davacıların destekten yoksun kaldıklarını belirterek davacı eş ve çocuklar için 250,00"şer TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davacı vekili, 27.05.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini ..... için 132,522,07 TL, ... için 15,842,36 TL, ... için 25,302,56 TL ve ... için 26,343,18 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; davacıların talebinin sigorta kapsamı dışında olduğunu, sigortacının gerçek zarardan sorumlu olduğunu, davalının davanın açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile davacı ... için 132.520,00 TL , ... için 15,840 TL ... için 25,300 TL ... için 26,340 TL tazminatın dava tarihi olan 07/11/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ve bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük
    bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı tarafın, davasını ilk olarak .... 5.Asliye Hukuk Mahkemesi"nde açtığı, .... 5.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2012/816 Esas-2013/529 Karar sayılı 19.11.2013 tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın ... 4.Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nun 331/2 maddesi uyarınca, görevsizlik kararı verilen mahkemedeki vekalet ücretinin görevli mahkemede hüküm altına alınması gerekirken bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değil bozma nedeni ise de bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 Sayılı HMK"nun geçici 3/2 delaletiyle HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının son bendinden sonra gelmek üzere "davanın ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin verdiği görevsizlik kararıyla geldiği anlaşılmakla; görevsiz mahkemede davalı lehine hükmedilmesi gereken 1.320,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 14.2.2017 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
    (Karşı oy)
    -KARŞI OY-

    1-Dava, tek taraflı trafik kazası sonucunda vefat eden araç işleteninin eş ve çocuklarının, işletenin desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürmek suretiyle, işletenin zorunlu mali sorumluluk sigortacısından maddi tazminat istemlerinde bulunmalarına ilişkindir. Bu nitelikteki davanın dinlenebilmesi için, öncelikle, davacıların taleplerinin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında olup olmadığının saptanması gerekir.
    Karayolları Trafik Kanununun somut olaya uygulanması gereken 92/b maddesi, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin "mallarına gelen zararlar" nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğunu hükme bağlamıştır. Kanun maddesinde sözü edilen "mallarına gelen zararlar" ibaresinden anlaşılması gereken, yine maddede belirtilen kişilerin "mal varlığı değerlerine gelen zararlar" olarak anlaşılması gerekmektedir.
    Gerçekten de, maddede sözü edilen kişilerin işletenin ölümü nedeniyle uğradıkları zarar, yansıma yoluyla ortaya çıkan cismani bir zarar olmayıp ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma suretiyle bizzat kendi uhdelerinde doğan bir mamelek (mal varlığı) zararı niteliğinde olduğundan, bu zararın tazminine ilişkin taleplerin, anılan kanun hükmü uyarınca, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında kabul edilmesi gerekir. Madde hükmüne dikkat edilecek olursa, hükümde sayılan kişilerin, kural olarak ve destek tazminatına ilişkin yargısal uygulamalarda benimsendiği üzere, işletenin ölümü halinde desteğinden yoksun kalabilecek kişileri ifade ettiği ve maddenin düzenleme amacının bu gibi kişilerin sadece eşyalarının zarara uğramasına bağlı taleplerinin sigorta kapsamı dışında bırakılması olmayıp tüm mamelek zararlarına ilişkin taleplerinin kapsam dışında bırakılması olduğu görülecektir. Bunun böyle kabul edilmesi halinde, özellikle işletenin tam kusurlu olduğu trafik kazalarında, ölenin zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destek tazminatı istenmesi durumunda, zarar görenlerin işletene göre üçüncü kişi sayılıp sayılmadıkları, görülen zararın doğrudan bir zarar olup olmadığı ve niteliği konusunda farklı hukuksal kavramlara başvurulmak suretiyle ortaya çıkan ve kişilerin hukuksal güvenliğini zedeleyici boyutlara ulaşan çelişkili yargısal uygulamaların önüne geçilecektir.
    Bu nedenle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının açıklanan nedenlerle bozulması görüşündeyim.
    2-HMK"nın 326. maddesi, yargılama giderlerinin, kural olarak, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasını hükme bağlamıştır. Keza aynı kanunun 331/2. maddesinde de görevsizlik kararı verilmesi ve ancak davanın görevli mahkemede devam etmemesi haline münhasır olarak, talep edilmesi şartıyla, görevsizlik kararı veren mahkemece yargılama giderlerine ve bu arada vekalet ücretine hükmedilebileceği, davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde ise, yargılama giderlerinin, dava dosyasının gönderildiği mahkemece, davadaki haklılık durumuna göre HMK"nın 326. maddesi çerçevesinde hükme bağlanacağı belirtilmektedir. Kanuni düzenleme, görevli mahkeme önüne getirilen davanın, görevsiz mahkemede açılan davanın devamı niteliğinde olduğunu açıkça göstermektedir. Bir diğer söyleyişle, görevsizlik kararı verilmiş olması, davanın tekliği üzerinde herhangi bir etkiye sahip olmayıp dava hangi tarafın lehine sonuçlanacak olursa o taraf lehine vekalet ücreti verilmesi ile yetinilmesi gerekir. Aksinin benimsenmesi, HMK"nın 326. maddesindeki düzenleme ile çelişeceği gibi, görevsizlik ve yetkisizlik kararları veren mahkeme bakımından HMK"nın 331. maddesinde getirilen istisnai nitelikteki hükmün ihlali niteliğinde olacaktır.
    Bu nedenle, Dairemiz kararının (2) nolu bendinde yer verilen çoğunluk görüşüne de katılamıyorum.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi