5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9287 Esas 2019/9050 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9287
Karar No: 2019/9050
Karar Tarihi: 28.05.2019

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9287 Esas 2019/9050 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, sanığın 5607 Sayılı Kanuna aykırılık suçu işlediği ve mahkum edildiği belirtilmiştir. Temyiz edilen kararda, suçun sanık tarafından işlendiği ve kanıtların eksiksiz bir şekilde sunulduğu, vicdani kanının kesin olduğu belirtilmiştir. Ancak, sanığın cezasının infazı sırasında, TCK'nin 53. maddesi uyarınca kendi altsoyu üzerinde velayet hakkı ile ilgili bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverildiği ancak bu hakların sanığın cezası tamamlanana kadar diğer kişiler için geçerli olmadığına dair yasal düzenleme göz ardı edilerek, hüküm bozulmuştur. Yeniden yargılama yapılmadan düzeltilebileceği belirtilen bu aykırılık, Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K.sayılı iptal kararı da gözetilerek TCK'nin 53. maddesi uyarınca düzeltilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5607 Sayılı Kanun
- TCK'nin 61. maddesi
- TCK'nin 53. maddesi
- 5237 Sayılı TCK
- 1412 sayılı CUMK’nin 322. maddesi
- Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K.sayılı iptal kararı

19. Ceza Dairesi 2019/9287 E. , 2019/9050 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içerine göre yapılan incelemede;
Ele geçirilen 1200 karton kaçak sigaranın miktarına göre, temel cezada TCK"nin 61. maddesi uyarınca teşdit uygulanarak alt sınırdan uzaklaşılması suretiyle hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarla ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun"da öngörülen suç tipine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yazılı sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet hakları ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan koşullu salıverilmesine, altsoyu dışında kalanlarla ilgili bu hak ve yetkilerden ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CUMK’nin 322. maddesi uyarınca hükümden TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp, yerine "24/l1/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K.sayılı iptal kararı da gözetilerek, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına,” ibaresi yazılmak suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA 28.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.