20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2407 Karar No: 2020/256 Karar Tarihi: 09.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2407 Esas 2020/256 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkûm olduğunu belirtti. Ancak, daha önce işlediği suçtan dolayı verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında bu suçu işleyip işlemediği konusunda başka bir davanın olup olmadığı araştırılması gerektiği vurgulandı. Yapılan değişiklikle TCK'nın 191. maddesinin 4. fıkrasına göre sanığa çağrı davetiyesi gönderildiği ancak yasal sürede başvuru yapmaması üzerine verilen mahkûmiyet kararının hatalı olduğu ifade edildi. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin kararı nedeniyle TCK'nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak TCK'nın 191. ve 53. maddeleri açıklandı.
20. Ceza Dairesi 2017/2407 E. , 2020/256 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KÜÇÜKÇEKMECE 15. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması, 2- 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde yer alan, "kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır" hükmü gereğince sanığa Bakırköy Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından çağrı davetnamesi ile 10 gün içerisinde adı geçen müdürlüğe gelmesi konusunda ihtarda bulunulduğu; ancak sanığın yasal sürede müracaat etmemesi üzerine, sanığa tekrar yeni bir süre verilerek başvuru yapması konusunda ihtarat gönderilmediğinin anlaşılması karşısında; sanığın ilk ihtarata uymamasının, kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilmeden mahkûmiyet kararı verilmesi, Kabule göre de; 3- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.