20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/2692 Karar No: 2016/3359 Karar Tarihi: 16.03.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/2692 Esas 2016/3359 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/2692 E. , 2016/3359 K. "İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı dava dilekçesinde; sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece; davanın kabulüne ve 24.12.2012 günlü fen bilirkişi krokisinde (Z) harfiyle gösterilen 3871,35 m²"lik yerin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1985 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmaz tapulama harici bırakılmıştır. Bölgede 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları 16.10.1992 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye göre, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir. Şöyle ki; uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek davacı gerçek kişinin davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki; Dairemizin 06/03/2014 tarih .../... E. - ... K. sayılı iade kararı sonrası alınan bilirkişi raporlarında yörede 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince çalışma yapıldığı ve dava konusu taşınmazın bu çalışmadan önce yüzölçümünün 3871,35 m2 olduğu, çalışmadan sonra yüzölçümünün 3087,55 m2 olduğu belirtilmekle, dava konusu taşınmazın yüzölçümünde terreddüt hasıl olmuştur. Bu nedenle, dava konusu taşınmazın yüzölçümü belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 16/03/2016 tarihinde oy birliği ile karar verildi.