1. Hukuk Dairesi 2016/2367 E. , 2016/4835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, ecrimisil isteğine ilişkindir.
Davacılar, çekişme konusu 2070 ada 216 parsel sayılı taşınmazın (yenileme ile 13634 ada 13 sayılı parsel) davalı ile ortak mirasbırakanları .... adına kayıtlı olduğunu, davalının bu taşınmaz üzerinde uzun süredir “... adıyla bilinen akaryakıt istasyonu işlettiğini, murisin ölümünden önce kurulan bu tesisin kurulmasında ve işletilmesinde murisin maddi – manevi katkılarının olduğunu, murisin ölümünden sonra davalıya miras hisseleri oranında kira bedeli ödemesi için yaptıkları sözlü başvurular sonuçsuz kalınca davacı ..."nın ..Noterliğinden 09.05.2011 tarihinde ihtarname gönderdiğini, ancak davalının ödeme yapmadığını, davalı bu taşınmazdan gelir elde ettiğinden ihtar şartının bulunmadığını ileri sürerek ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, murisin vefatından evvel 16.08.2006 tarihinde dava konusu taşınmaz üzerine, anılan tarihten başlamak üzere 15 yıl süre ile .... lehine 130.500,00 TL bedelle intifa hakkı tesis ettirdiğini, taşınmazın murisin vefatı ile bu şekilde mirasçılarına intikal ettiğini, davacıların taşınmazdaki intifa hakkının haksızlığına ya da taşınmazın kötüniyetle işgal edildiğine ilişkin taleplerini intifa hakkı sahibine yöneltmeleri gerektiğini, kendisinin bayilik anlaşmasını ... ile yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanına ait olduğu, onun ölümü ile tarafların iştirak halinde malik oldukları, davalının petrol istasyonunu işletmekle işletmeden gelir elde ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 13634 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ....adına kayıtlı olduğu, adı geçenin 05.08.2010 tarihinde ölümü ile geriye davacı eşi .. ile davacı oğlu .. kaldığı, muris .. dava konusu konusu taşınmazın geldisi olan 2070 ada 216 sayılı parselin kayden maliki iken 16.08.2006 tarihinde kuru mülkiyeti üzerinde tutarak intifa hakkını 130.500,00 TL bedelle 15 yıl süre dava dışı .."ye devrettiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan Necdet Visalettin"in yaptığı intifa hakkı devri halefi olan mirasçılarını bağlayacağından davacı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davalı tarafın temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli, 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı)
Somut olaya gelince; mirasbırakan ...kayden maliki olduğu çekişme konusu taşınmazdaki intifa hakkını 16.08.2021 tarihine kadar dava dışı ...."ye devrettiği, davalının anılan şirket ile çeşitli tarihlerde bayilik sözleşmesi yaparak dava konusu taşınmazı kullandığı, böylece davalı ..."nin murisinden gelen miras hakkını değil dava dışı .... ile imzaladığı bayilik sözleşmesine istinaden taşınmazı kullandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, anılan şerhin tapudan terkin edilmedikçe eldeki davanın dinlenemeyeceği ve davalının kullanımının, kötüniyetli ve haksız işgal olarak değerlendirilemeyeceği açıktır.
Hâl böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Davalı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.