Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık hakkında mağdur ..."a karşı eylemleri nedeniyle kamu davası açıldığı halde bu hususta herhangi bir karar verilmemiş ise de; zamanaşımı süresi içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür. 1- Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan inceleme; Sanığa yüklenen ve 5237 sayılı TCK’nın 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu nedeniyle, 24/10/2019 tarih ve 30928 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma işlemleri yapılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin BOZULMASINA, 2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan inceleme; Sanık ...’ın.... Sigorta’nın Acentesi olan Tuna Sigortacılık Hizmetleri Ltd. Şti. ile olan tali acente sözleşmesi 18.07.2008 tarihinde bittiği ve dolayısıyla sigorta acentelik yetkisi olmadığı dönem içerisinde Liberty Sigorta adına ...’ya ait ... plaka sayılı araç için 27.06.2009 tarihinde ANTO 15095545 numaralı 143,36 TL tutarındaki poliçeyi düzenleyerek para tahsil etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; TCK"nın 158/1-h maddesinde düzenlenen suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmasının gerektiği, dosya incelenmesinde ise sanığın sigorta hizmeti faaliyetini bir şirket kuruluşu olmaksızın icra ettiği ve somut olayda nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma kapsamına giren 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluştuğu gözetilmeden yazılı şekilde suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.