9. Hukuk Dairesi 2018/7234 E. , 2021/4793 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 25. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı asıl işveren Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’de alt işverenler nezdinde 1993 yılının Ocak ayından itibaren çalışmaya başladığını, en son ... Posta Taşımacılık Turizm ve Tem. Hizm. Tic. Ltd. Şti.’nde çalıştığını, 1993-2002 yılları arasında Kağıthane dağıtım merkezine bağlı olarak çeşitli mahallelere posta dağıtım işini yaptığını, bu tarihler arasında çalıştığı dönemde mesai saatinin hafta içi ve cumartesi günü sabah 08.30 akşam 21.00 arası olduğunu, resmi bayramların tümünde dini bayramların ise bir gününde çalışma yaptığını, genel tatil ücreti ve fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini, yıllık izninin kullandırılmadığını, sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısının dolması nedeniyle kıdem tazminatına hak kazandığını ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti ve asgari geçim indiriminin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. vekili, davacının kendileri ile ihale yapan firmanın çalışanı olduğunu, davacı tarafından 1993-2015 tarihleri arasında çalışıldığı iddia edilmiş ise de bu çalışmanın kesintisiz olmadığını, kıdem tazminatı talebinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, mesai saatlerinin dışında dağıtımın yapılmadığını, yıllık izinlerinin kullandırıldığını ve bordrolarda asgari geçim indirimi ödemesinin mevcut olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... Posta Taş. Tur. ve Tem. Hiz. Tic. Ltd. Şti. vekili, Kamu İhale Kanunu’na göre çalışanların kıdem tazminatı ödeme yükümlülüğünün asıl işverende olduğunu, davacının 08.07.2015-14.11.2015 tarihleri arasında çalıştığını ve kendi isteği ile işten ayrıldığını, fazla mesai hususundaki beyanları kabul etmediklerini, posta dağıtım hizmetinde çalışanların mesai saatlerinin 08.30-17.30 saatleri arasında olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalılardan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu :
Kararı, davalılardan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş."nin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının 01.01.1993-14.11.2015 tarihleri arasında kesintisiz çalışıp çalışmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları dikkate alınarak ve davacının Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’nin alt işvereni olan şirketlerde 01.01.1993-14.11.2015 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı kabul edilerek hizmet süresi 22 yıl 10 ay ve 14 gün olarak belirlenmiştir. Dairemizce davacının hizmet döküm cetveli üzerinde yapılan incelemede davacının 01.04.2002-31.12.2006 tarihleri arasında sigortalı olarak gözüktüğü 1004317 numaralı işyerinin BBS Teks. Emp. İmal Ltd. Şti.’ne ait olduğu, adı geçen şirketin faaliyet konusunun giyecek ve eşya imalatı olduğu ve bu suretle davalı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. ile aynı ya da benzer faaliyet konusunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine söz konusu şirketin davalılardan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. ile arasında hizmet alım sözleşmesinin olup olmadığının araştırılması gerektiğinden Bölge adliye mahkemesi aracılığıyla davalı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’den konu hakkında bilgi talep edilmiş olup, mahkemenin 04.02.2021 tarihli üst yazısı ile Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.’nin BBS Teks. Emp. İmal Ltd. Şti. ile hizmet alım sözleşmesi olmadığı bildirilmiştir. Bununla birlikte davalı tanıklarından ... davacı ile aynı bölümde 2002-2015 yılları arasında çalıştığını beyan etmiş ve kesintili çalışma olgusundan da bahsetmemiştir. Davalı tanığının bu beyanı da gözetilerek, dava dışı BBS Teks. Emp. İmal Ltd. Şti. ile davalı Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. veya diğer alt işveren şirketler arasında bağlantı bulunup bulunmadığı ve davacının 01.04.2002-31.12.2006 tarihleri arasında fiilen posta dağıtım işi yapıp yapmadığı davacının Sosyal Güvenlik Kurumu şahsi sicil dosyası da getirtilerek irdelenmeli ve bu konudaki araştırma derinleştirilerek sonuca gidilmelidir.
Diğer taraftan davacının 1000406 numaralı işyerinden 28.08.1994 tarihinde işten çıkış kaydı gözükmesine rağmen 1033138 numaralı işyerine giriş tarihi 01.06.1997 tarihi olup, bu tarihler arasında hizmet bildiriminin olmadığı anlaşılmaktadır. Ancak davacı tanıklarından ...’ün 1994 yılından itibaren Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş. işyerinde çalıştığını ve davacının kendisi işe başladığında çalışmakta olduğunu beyan ettiği ve kesintili çalışma olgusundan bahsetmediği de gözetilerek bu tanığa ait hizmet döküm cetveli getirtilerek ve bordro tanığı olup olmadığı tespit edilerek sonuca gidilmelidir. Bu hususlar gözetilmeksizin davacının kesintisiz çalıştığı kabul edilerek, sonuca gidilmesi hatalıdır.
3-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin müvekkilinin yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının toplam hizmet süresince 22 yıllık dönemde 22 gün yıllık izin kullandığı kabul edilerek yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 22 yıllık çalışma süresi boyunca sadece 22 gün yıllık izin kullanması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.