10. Hukuk Dairesi 2020/916 E. , 2021/5620 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili ve fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine, fer’i müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının 01/09/2008-01/02/2012 tarihleri arasında davalı işyerinde muavin/kaptan yardımcısı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı işveren vekili, zaman aşımı itirazının yanı sıra, davacı ile davalı işveren arasında herhangi bir iş akdi bulunmadığını, davacının babası ile davalı firma arasında resmi olmayan ortaklık bulunduğu, davacının babasının ortağı olduğu otobüste çalışmasının bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiş; fer’i müdahil Kurum vekili, işbu davada kurumun herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, “Davanın kabulü ile, davacının davalı işverene ait işyerinde 01/09/2008-01/02/2012 tarihleri arasında hizmet akdi ile dönemin asgari ücreti üzerinden çalıştığının tespitine” karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi tarafından yeterli inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulduğu, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusundan feragat ettiği anlaşılmakla, HMK’nun 349/2 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Fer’i müdahil Kurum vekili, davacının Kurum kayıtlarında ne kadar süre ile çalıştığının sabit olduğunu, aksinin davacı tarafından yazılı delillerle ispatlanması gerektiğini, işbu davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu olunamayacağını belirterek kararın temyizen bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 08.06.1986 doğumlu davacının davalı işyerinden bildirilen hizmetinin bulunmadığı, ihtilaf konusu dönem içerisinde çakışan başkaca 5510 sayılı Yasa 4/a kapsamında hizmetinin de bulunmadığı, 21.08.2006-21.11.2007 tarihleri arasında askerlik hizmetini yerine getirdiği, davalı işyerinin 1017627.022 sicil numarasıyla şehirler arası taşımacılık mahiyetinde Kurumda tescilinin bulunduğu ve 01.08.2008-30.04.2012 tarihleri arasında Kanun kapsamında olduğu, aynı işyerinin 1006149.022 sicil numarasıyla otobüs işletmeciliği mahiyetinde tescilli olup 01.04.2003 tarihinde Kanun kapsamına alındığı ve halen faal olduğu, davacının babası ...’in hizmet cetvelinin incelenmesinde, 17/03/2007-04.04.2012 tarihleri arasında davalı işverene ait 1006149.022 sicil numaralı işyerinden bildirimlerinin bulunduğu, davacı tarafından işçilik alacakları taleplerini içeren ve Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Edirne İş Mahkemesi’nin 2013/70 Esas sayılı dava dosyasının dosya arasına alındığı, ihtilaflı dönemde davalı işverenin her iki sicil numarasında kayıtlı bordro tanıkları ile kamu tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemenin hizmet tespitine ilişkin kabulü yerinde ise de, davacının davalı işverene ait hangi sicil numaralı işyerinde çalıştığının kararda açıkça gösterilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının davalı işverene ait hangi sicil numaralı işyerinde çalıştığına dair infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurmaktan ibarettir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, fer’i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.