Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1363
Karar No: 2021/874
Karar Tarihi: 04.02.2021

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/1363 Esas 2021/874 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/1363 E.  ,  2021/874 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada Çorum 3. Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen 30.11.2017 tarih ve 2016/101 E. - 2017/680 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi"nce verilen 10.02.2020 tarih ve 2020/36 E. - 2020/323 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacının davalı firmanın 14/48 hissedarı olduğunu, davalı şirketin 1996 yılından bu yana hidrolik ve pompa elemanları üretimi sektöründe faaliyet gösterdiğini, kurulduğu tarihten itibaren davacının şirkette temsil ve imza yetkisi ile bizzat şirket işlerinin başında bulunduğunu, 20.05.2008 tarihli karar ile davacının imza ve temsil yetkisinin beş yıllığına uzatıldığını, ancak davacının şirket faaliyetleri için yurt dışında olduğu esnada 16.06.2008 tarihli kararla davacının yokluğunda ve bilgisi dışında yetkilerinin elinden alındığını, davacının bu durumu başkalarından öğrendiğini, şirketin diğer 2 ortağının kardeş olduklarını ve karar almak için yeterli sayı ve hisse çoğunluğunun ellerinde olduğunu, kötüniyetli olarak önce davacının yokluğunda yetkilerinin elinden alındığını, daha sonra şirketten ayrılma taleplerinin red edildiğini, hissesinin verilmediğini, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, davacı aleyhinde hukuk davası açtıklarını, davacının öncelikle Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2008/175 Değişik İş sayılı dosyası ile şirket mallarının tespitini ve üzerlerine tedbir konulmasını, ardından da Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nde 200/318 esas sayılı dosyası ile de şirket ortaklığından ayrılması ve şirket mallarından payına düşen meblağın malen veya reeskont faiziyle nakden kendisine ödenmesi talebiyle davalar açtığını, açılmış olan bu ortaklıktan çıkma davasının derdest olduğunu, bu davaların haricinde davalı şirketin almış olduğu genel kurul kararlarının iptali için açmış oldukları davanın da Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2014/48 esas sayılı dosyasında görülmeye başlandığını ileri sürerek 02.11.2015 tarihli toplantıda alınan objektif iyi niyet kurallarına aykırı sermaya artırımı kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, sermaye artırımının kanunlara uygun olarak yapıldığını, şirketin ilk kuruluşunda müdür olarak ..."un tek başına yetkili olduğunu, ..."un rahatsızlığı nedeni ile belli zamanlarda şirkette bulunamayacağını düşünerek davacıyı kendisi ile beraber yetkilendirilmesini sağladığını, davacının işçi iken kendisine bedelsiz hisse verildiğini, davacının yurt dışından yapılan tahsilatları şirkete ödemediğini, bu nedenle müdürlük yetkilerinin elinden alındığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şirketin süreklilik esasına göre çıkarılan 31.12.2014 tarihli bilançosunda özkaynaklarının (+)133.287,72 TL, davalının itirazına göre yeniden yapılan hesaplamaya göre 02.11.2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tarihi itibariyle (+) 62.968,11 TL (aktifi azaltıcı unsur birikmiş amortisman dahil) olduğu, genel kurul kararında belirtildiği gibi özkaynakların (-) olmadığı, yapılacak olan sermaye artırımında yeni sermaye tutarının özvarlığının 2/3 kaybını karşılayacak şekilde olması gerekeceği, bu duruma göre sermayenin 2/3"si 266.666,67 TL"den özkaynak toplamının 133.287,72 TL çıkarıldığında artırılabilecek sermaye tutarının 133.378,95 TL olacağı, davaya konu genel kurulda ise artırılacak sermaye tutarının 300,000.00 TL olarak belirlenmiş olmasının yani sermayenin bir anda % 75 oranında artırılmasının ortakların durumlarını ağırlaştırabileceğinin yapılan bilirkişi incelemesiyle anlaşıldığı, taraflar arasında sürmekte olan ortaklıktan çıkmaya ilişkin Çorum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi davası değerlendirildiğinde sermaye artırım kararının şirketin öz sermayesini korumasından daha çok davacı ortağın durumunu ağırlaştırma kastıyla yapıldığı, sermaye artırımının alındığı genel kurul gündemine "şirketin geçmiş yıl ve /veya cari dönem zararları nedeniyle oluşan bilanço açığı ve sermaye kaybı ile TTK"nın 376/2. maddesine göre alınacak tedbirler ve/veya başka tedbirlerin alınması" yönünde bir madde de konulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 02.11.2015 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında 2. gündem maddesi ile alınan Sermaye Artırım Kararının iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, sermaye arttırımına ilişkin olağanüstü genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, 02.11.2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında sermaye arttırımına dair alınan kararın objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürmüş, ilk derece mahkemesince yukarıda özetlendiği şekilde davanın kabulüne ve Bölge Adliye Mahkemesince de davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Ancak, hükme esas alınan 14.11.2017 ek bilirkişi raporunda, kök raporda bilançoda şirket özkaynaklarının (+) 133.287,72 TL olarak hesaplanmış ise de davalının itirazına göre yeniden yapılan hesaplamaya göre davaya konu toplantı tarihi itibariyle (+) 62.968,11 TL olduğu belirtilmiş, davalı vekilinin rapora karşı itirazında hesaplama tekniğine ilişkin hata olduğu ileri sürülerek bu konuda hazırlanmış 28.11.2017 tarihli uzman raporu dosyaya sunulmuş ise de, mahkemece bu rapor üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde karar verilmiştir.
    HMK’nın 293. maddesinde düzenlenen “uzman görüşü” taraf delilleri arasında sayılmış olup davalı yanın bilirkişi raporundaki hesaplama tekniğine yönelik itirazlarının dayanağını oluşturmaktadır. Bu itibarla, söz konusu itiraza ilişkin uzman görüşünün gerektiği takdirde anılan yasa maddesinde belirtilen şekilde inceleme yapılmak suretiyle değerlendirilerek davalı yanın ek rapora vaki itirazlarının karşılanması gerekirken, karar gerekçesinde bu yönde herhangi bir unsura da yer verilmemek suretiyle eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bu nedenle, mahkemece, gerek görülmesi halinde davalı itirazının dayanağını teşkil eden uzman görüşüne ilişkin raporun HMK’nın 293. maddesi çerçevesinde incelemeye tabi tutularak sonucuna göre ve gerekmesi halinde aralarında finans konusunda uzmanlığı olan bir bilirkişi barındıran yeni bir heyet oluşturularak rapor alınması, davalı vekilinin uzman görüşüyle de desteklenen bilirkişi raporlarına vaki itirazlarının karşılanarak oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulması ve Bölge Adliye Mahkemesince de kısmen farklı bir gerekçeye dayanılmak suretiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 04.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi