15. Ceza Dairesi 2017/9876 E. , 2019/15738 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanık hakkında;
1-TCK’nın 158/1-f, son, 52/2, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK’nın 204/1, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümlerin temyiz talebinin süreden reddine dair karar sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yokluğunda verilen hükmün sanığa 24/04/2015 tarihli tebliğ işleminin, "adresin kapalı olması sebebiyle mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 no"lu haber kağıdının kapısına yapıştırılarak ve komşusuna haber verilmek "belirtilmek suretiyle yapıldığı, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. maddesi ve muhatabın adreste bulunmaması halinde tebliğ memurunun ne şekilde davranması gerektiğini düzenleyen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin birinci fıkrasında; “Muhatap veya adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmazsa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu veya meclisi üyeleri, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp altını imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak kendisinin imzalaması gerekir.” hükmünü öngördüğü, bu itibarla; Tüzüğün 28. maddesinde öngörülen şekilde ve maddede belirtilen kişilere sorularak imzaları da alınmak suretiyle, şayet imzadan çekinmeleri halinde bu husus da belirtilerek; muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra geleceği tevsik edilmeden ve en yakın komşusuna haber vermeden Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre yapılan tebligat işleminin geçersiz olduğu cihetle; sanık tarafından öğrenme üzerine verilen 13/05/2015 havale tarihli temyiz dilekçesinin süresinde kabulüyle ve 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nun 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme talebiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme mercii Yargıtay"ın ilgili dairesi olduğundan, vaki temyiz ve eski hale getirme talebinin reddine dair Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/196 Esas-2015/103 Karar sayılı ek kararın hukuken geçersiz ve sanığın öğrenme üzerine temyizinin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan temyiz incelemesinde;
Katılan ..."in 42 BSN 49 plaka sayılı aracı sanık ..."ya sattığı, sanığın bu satış karşılığı olarak suça konu Denizbank Merter şubesine ait 25/08/2011 tarih 999623 numaralı 14.000 Amerikan Doları tutarlı çeki ciro ederek katılan ..."e verdiği, çek arkasında sanığın kayınvalidesi olan ..."ın cirosunun bulunduğu, çekin süresi içinde katılan adına hareket eden ... tarafından bankaya ibraz edildiği ancak karşılığı bulunmadığından bedelinin ödenmediği, katılanın daha sonra ..."a karşı icra takibi başlattığı, ..."ın çekte bulunan cironun kendisine ait olmadığını belirterek takibe itiraz ettiği, çek üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda ... adına olan cirodaki yazı ve imzaların ..."a ait olmadığı, ... adına olan cirodaki yazıların ... elinden çıktığının tespit edildiği, bu şekilde sanığın ... adına sahte ciro yaparak üzerinde sahtecilik yapılan çeki kullandığı ve katılana vererek menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda;sanığın ifadesinde; çeki ortağı olduğu ... İç Dekarasyon Mimari Ltd.Şti yaptığı iş karşılığında ... isimli kişiden bizzat aldığını söz konusu şirketin yetkilisinin kız kardeşi Leyla Beydoğan olduğunu, eski kayınvaldesi ..."ın şirkette çalıştığını,şirketin mali işleriyle ilgilenmesi nedeniyle suça konu çekin ... adına keşide edildiğini,ancak ailevi nedenlerden dolayı kayınvaldesi ile aralarının açıldığını,daha sonra söz konusu çeki aldığı aracın bedeli olarak katılan ... adına ciro ettiğini, suç işlemediğine ilişkin beyanı karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakamından, ... İç Dekarasyon Mimari Ltd. Şti."nin suç tarihindeki yetkilisinin ve keşideci ...’ın duruşmaya çağrılarak sanığın beyanları doğrultusunda ‘..."ın mali konulara ilişkin olarak şirket çalışanı olup olmadığı, şirketin yaptığı işlere karşılık alacaklarının çek ile ödenmesine ilişkin olarak keşide edilen çeklerin ... adına keşide edilip edilmediği’ ve ticari ilişkilerde kayınvalidesi adına benzer şekilde kullanılan çekler olup olmadığı hususunun da özellikle sorularak tanıkların ayrıntılı ifadelerinin alınması, tüm deliller toplandıktan sonra sanığın hukuki durumun tespiti yerine eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesi;
Kabule göre de;
Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASI, 26.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.