Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4868 Esas 2010/5471 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/4868
Karar No: 2010/5471
Karar Tarihi: 10.5.2010

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2010/4868 Esas 2010/5471 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2010/4868 E.  ,  2010/5471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, taşınmazın mera olarak tespitine dair verilen 10.11.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, atalarından kendisine intikal eden ve kadastro işlemleri sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen 102 ada 257 parsel sayılı taşınmaza kendisinin zilyet ve tasarruf ettiğini belirterek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, yapılan keşif sonunda taşınmazın mera vasfında olduğunun saptandığı, zilyetlikle kazanılması mümkün olmadığından davanın reddine, mera vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Davacı,kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile maliki olduğunu ileri sürdüğü taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. İcra edilen keşif sonunda, uzman bilirkişinin taşınmazın mera vasfında olduğunu bildirmesi neticesinde, davaya dahil edilmesi amacıyla Hazine adına davetiye tebliğ edilmiştir. Son celse duruşmaya katılan Hazine vekili, taşınmazın Hazine adına tescilini talep etmiştir.
    Uzman bilirkişinin taşınmazın mera vasfında olduğuna ilişkin saptaması, davacı adına oluşacak mülkiyeti engeller nitelikte ise de; Hazinece bu yer hakkında usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmamaktadır. Hazine vekilinin oturuma katılmak suretiyle, taşınmazın Hazine adına tescilini istemesi, Hazine adına açılmış bir davanın bulunduğu anlamına gelmez.
    Davaya konu taşınmaz hakkında Hazine vekili, asli müdahilliğe uygun bir dilekçe düzenleyip mahkemeye sunmadığına göre, Hazine adına tescil kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 10.5.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.