11. Hukuk Dairesi 2020/1357 E. , 2021/873 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 3. Tüketici Mahkemesi"nce verilen 28.11.2018 tarih ve 2017/312 E. - 2018/563 K. sayılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemini esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 18.12.2019 tarih ve 2019/607 E. - 2019/2400 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı, paraya ihtiyacı olduğu bir dönemde davalı şirket çalışanı ...ile tanıştığını, kendisinin yanlış ve yanıltıcı yönlendirmeleri ile davalı şirket nezdinde foreks işlemleri yapmaya başladığını, zamanla yaptığı işlemler sonucunda zarar ettiğini, bunun üzerine çeşitli bankalardan ve kredi kartlarından kredi çekerek davalı nezdindeki yatırım tutarını arttırdığını, ancak sonuçta zararın büyüdüğünü, davalı çalışanı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, toplam zararının 24.529 USD’ye ulaştığını, 13.11.2014 ile 19.11.2015 tarihlerinde davalı firma adına ...’la mesafeli olarak imzaladığı sözleşmenin haksız şartlar içerdiği, uğradığı zarar sebebiyle davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek HMK 107. madde kapsamında şimdilik 150.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, cevaba cevap dilekçesi ile toplam talebini 300.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin Sermaye Piyasası Kanununa tabi bir şirket olduğunu ve SPK denetimi altında olduğunu, davacı tarafından yapılan işlemlerin kaldıraçlı işlemler olduğunu, davacıya yatırdığı paranın yüz katına kadar alım veya satım pozisyonları açıldığını, bu tür işlemlerde risk oranlarının yüksek olduğunu, davacı zararlarının yanlış yatırım sebebi ile oluştuğunu, davacının gerekli şekilde uyarıldığını, risk bildiriminin yapıldığını, buna ilişkin olarak sözleşme düzenlendiğini, şirket çalışanı hakkındaki soruşturmanın takipsizlik kararı ile sonuçlandığını, davacı ile ilgili olarak SPK tarafından her hangi bir idari ceza işlemi uygulanmadığını, her hangi bir yanıltıcı reklam uygulaması yapılmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ile imzalanan risk bildirim formu doğrultusunda hesap ilişkisinin başladığı, kaldıraç oranının ve teminat tamamlamanın SPK"nın ilgili tebliğ hükümleri doğrultusunda gerçekleştirildiği, davalı şirketin SPK"nın tebliğine aykırılık teşkil edecek reklam ve ilanda bulunduğunun tespit edilemediği, davacının Antalya"daki başka tüketici mahkemelerinde de aynı nitelikte dosyalarının bulunduğu, kendince yüksek kâr elde etmek amacıyla bu konuda hiçbir tecrübesi, bilgisi ve eğitimi olmamasına rağmen kaldıraçlı işlem yaptığı ve 20/11/2014 ile 19/11/2015 tarihleri arasında yaptığı işlemlerden dolayı 24.529,04 USD zarar ettiği, ancak bu işlemde davalı tarafın ayıplı veya eksik hizmetinin bulunduğu ispatlanamadığından davacının yaptığı işlemin sonucuna katlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
1- Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, davacının aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2- Dava, kaldıraçlı alım-satım (foreks) sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
6111 sayılı Kanun ile kaldıraçlı alım-satım işlemlerini düzenlenme yetkisi Sermaye Piyasası Kurulu’na verilmiştir. Davacının hesap açtığı 14/11/2014 tarihinde yürürlükte bulunan “Yatırım Hizmetleri ve Faaliyetleri ile Yan Hizmetlere İlişkin Esaslar Hakkında Tebliği” 19/a maddesinde; “Yatırım kuruluşlarının müşteri emirlerini, emir gerçekleştirme politikası, çerçeve sözleşmede belirtilen esaslar, müşteri emirlerini en iyi gerçekleştirme yükümlülüğü, özen ve sadakat borcu çerçevesinde kabul ederek yerine getirir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Somut olayda kaldıraç oranının ve teminat tamamlamanın SPK"nın ilgili tebliğ hükümleri doğrultusunda gerçekleştirildiğine yönelik ilk derece mahkemesinin gerekçesi yerinde ise de ileri sürülen iddia doğrultusunda takipsizlik kararı ile neticelendiği anlaşılan davacının davalı şirket çalışanı ...aleyhinde yaptığı şikayete konu ceza soruşturma dosyası da celp edilerek, taraflar arasındaki sözleşme, forex işlem talimatları, forex yetkilileri ile davacı arasındaki telefon görüşme kayıtlarının da incelenerek adı geçen davalı şirket çalışanının mevzuata aykırı bir tutumu olup olmadığının somut olaya öncelikle uygulanması gereken SPK tebliği ve devamında genel hükümler kapsamında bir bütün olarak değerlendirildiği bilirkişi heyetinden ek rapor ya da yeni rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.