23. Ceza Dairesi 2016/7651 E. , 2016/7779 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, mühürde sahtecilik
HÜKÜM : Sanıkların ayrı ayrı 5237 sayılı TCK"nın 158/1-d-g, 53/1, 52. ve CMUK"nın 326. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 600 TL adli para cezası, 5237 sayılı TCK"nın 204/1 ve 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl hapis, 5237 sayılı TCK"nın 202/2 ve 53/1. maddeleri gereğince 1 yıl hapis cezası ile mahkumiyetlerine.
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 01/01/2006 yerine, sanık ..."ın katılana araç satış vekaletnamesi getirdiği ve polis tarafından yakalandığı 18/05/2005 olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ..."in 17/05/2005 tarihinde gazeteye verdiği satılık araç ilanını gören katılanın, sanık ... ile irtibata geçerek aynı gün buluştukları ve .... plakalı aracın 10.300 TL ye satımı hususunda anlaşarak, katılanın sanık ..."e 2.000 TL kaparo verdiği, sanığında aracı ve ruhsatını katılana vererek ve ertesi gün resmi devir işlemlerini yapmak üzere anlaştıkları, daha sonra katılanın Trafik Şube Müdürlüğü"ne kontrol amacı ile gittiğinde suça konu aracın daha önce ... ilinden çalıntı bir araç olduğu, araç ruhsatının ve plakadaki mührün sahte olduğunu öğrenerek kolluk kuvvetlerine haber verdiği, ertesi gün diğer sanık ..."ın aracın satışı hususunda ki vekaletnameyi getirerek geri kalan parayı istediği sırada yakalandığı, sanıkların bu surette nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede ve mühürde sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1) Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen kararlara yönelik temyiz başvurularının incelenmesinde,
Sanıkların savunmaları, katılan beyanı, kiriminal rapor ve tüm dosya kapsamından sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri anlaşıldığından, mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Her ne kadar, sanıkların eylemine uyan ve suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 342. maddesi ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın 204/1. maddesi arasında lehe-aleyhe yasa değerlendirmesi yapılmamış ise de suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın sanıkların lehine olduğu anlaşıldığından, ayrıca TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2) Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve mühürde sahtecilik suçlarından verilen kararlara yönelik temyiz başvurularının incelenmesinde,
Sanıkların suça konu eylemleri en son 18/05/2005 tarihinde gerçekleştirdikleri dikkate alındığında, suç tarihinin 18/05/2005 olduğu tespit edilerek yapılan incelemede, sanıkların nitelikli dolandırıcılık eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 504/3, 102/3, 104/2. maddeleri ile mühürde sahtecilik eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 333, 102/3, 104/2. maddeleriyle, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren nitelikli dolandırıcılık eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 158/d-g maddeleri ile mühürde sahtecilik eylemine uyan 5237 sayılı TCK"nın 202/2 maddesi ve yine aynı Kanun"un 66/1-e, 67/4 maddelerinin bir bütün olarak uygulanması sonucunda, zamanaşımı hükümleri bakımından lehe olan ve sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 504/3 ve 333 maddelerinde ki nitelikli dolandırıcılık ve mühürde sahtecilik suçlarının gerektirdiği ceza için zamanaşımını düzenleyen aynı yasanın 102/3 ve 104/2. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 aylık olağanüstü dava zamanaşımının suç tarihi olan 18/05/2005 ve inceleme tarihi arasında gerçekleşmiş olması nedeniyle sanıkların temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321 maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanıklar hakkındaki nitelikli dolandırıcılık ve mühürde sahtecilik suçlarından açılan kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 15/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.