Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18995
Karar No: 2019/7916
Karar Tarihi: 27.06.2019

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/18995 Esas 2019/7916 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/18995 E.  ,  2019/7916 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    K A R A R
    Davacı, aleyhine ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2699 Esas sayılı dosyası ile 16/10/2012 tarihli bireysel kredi sözleşmesine istinaden ve 2014/2700 Esas sayılı dosyası ile 21/12/2010 tarihli 820188 nolu kredi kartı sözleşmesine istinaden takip yapıldığını, muhtara verilen ödeme emirlerinden haberi olmadığı için takiplerin kesinleştiğini, bu takiplerin murisi ..."un borcu için yapıldığını öğrendiğini, murisinin banka tarafından sigortalandığını belirterek ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2699 ve 2014/2700 Esas sayılı takiplerinin durdurulmasına, borçlu olmadığının tespiti ile %20"den az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, ... 1. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2699 Esas sayılı dosyasında takip dayanağı bireysel kredi sözleşmesi ile ilgili olarak muris ..."un hayat sigortası poliçesini imzalamadan önce kanser tedavisi gördüğü halde poliçe imzalanırken bu durumu gizlediği için sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığını, kredi kartı sözleşmesi ile ilgili olarak ise herhangi bir hayat sigortasının bulunmadığını, davacının ise mirasçı olması sebebiyle bu borçlardan sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine, %20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, mirasbırakan tarafından kullanılan bireysel kredi ve kredi kartı nedeniyle ödenmeyen borcun tahsiline yönelik mirasçı aleyhine başlatılan takibe ilişkin borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, mirasbırakan ...’un kullandığı, 15.10.2012 tarihli 20.000,00 TL tutarlı bireysel kredi nedeniyle 15.10.2012 başlangıç tarihli hayat sigortası poliçesi tanzim edildiği, mirasbırakanın 11.03.2013 tarihinde öldüğü, geriye davalı olan mirasçının kaldığı, davacı bankanın, kredi borçlarının ödenmesi için sigorta şirketine yaptığı müracaatının "kanser hastalığına ilişkin bilginin verilmediği" gerekçesi ile reddi üzerine, mirasçı olan davalı hakkında ... 1. İcra Müdürlüğünün 2014/2699 sayılı dosyasından takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine eldeki bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, TMK. 599. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun (TTK) 1487/1. maddesi "Hayat sigortası ile sigortacı, belli bir prim karşılığında, sigorta ettirene veya onun belirlediği kişiye, sigortalının ölümü veya hayatta kalması hâlinde, sigorta bedelini ödemeyi üstlenir." düzenlemesini, 1493/7. maddesi ise "Sigortacıdan edimi istem ve tahsil yetkisi, aksi kararlaştırılmadıkça, lehtara aittir." düzenlemesini içermektedir.
    Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçesinin davalı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Tüketici kredisi sözleşmesinde ve tüm sigorta poliçelerinin üzerinde kredi veren bankanın adına dain-i mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup, sigorta şirketinin menfi yanıtına karşı, davalı banka lehtar olduğu sigorta poliçesindeki hakları talep ettiğinde, sigorta şirketinin ona karşı ileri sürebileceği bir defi ve itiraz hakkı bulunmamaktadır. Davacının murisi, bankadan kullandığı krediye teminat oluşturmak üzere bankanın talebiyle hayat sigortası yaptırmıştır. Esasen kredi veren bankanın talebi ile tüketici tarafından yaptırılan hayat sigortası, tüketicinin kendi isteğiyle yaptığı bir sigorta olmayıp, bankanın talebi üzerine kredi alacağına teminat oluşturmak üzere yapılan bir sigortadır. Sigorta poliçesinde tüketici sigortalı, banka lehtar, sigorta poliçesini düzenleyen ise sigorta şirketidir. Riskin gerçekleşmesi durumunda banka, poliçede yazılı teminatın dain-i mürtehinidir. Bu nedenle, rizikonun gerçekleşmesi halinde bankanın poliçe teminatı kapsamında kalan bakiye kredi alacağını, öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi gerekir. Banka lehtar konumunda olduğundan, sigorta şirketi bankaya karşı, tüketicinin sağlık sorunları olduğunu, örneğin, kalp hastası veya kanser hastalığını gizlediğini ileri süremez. Çünkü, sigorta poliçesini düzenleyen, bankanın kendisi veya yetkili acentesidir. Bankanın elinde hayat sigortası poliçesi gibi kolayca alacağını tahsil etme imkanı varken, sigortacının ödeme talebini geri çevirdiği şeklindeki bir gerekçeyle, poliçe limiti kapsamında kalan alacağı için icra takibi başlatması veya dava açması TMK 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık oluşturur.
    Bu nedenle tüketici işlemi niteliğindeki banka kredileri nedeniyle, hayat sigortası yapılmış olması durumunda, bankanın poliçe limitleri dahilinde kalan kredi alacağını öncelikle sigorta şirketinden tahsil etmesi zorunludur. Bu husus, banka tarafından tüketicinin mirasçıları ( halefleri ) hakkında takip yapabilmesinin veya dava açabilmesinin ön şartıdır. Banka sadece poliçe limitinin yeterli olmadığı bakiye alacak için tüketicinin mirasçılarından talepte bulunabilir. Kredi kullanan tüketici adına yapılan hayat sigortası poliçesi mevcutken, bankanın tüketicinin ölümü nedeniyle, tüketicinin mirasçılarından ödenmeyen bakiye kredi alacağının tahsili için dava açması veya icra takibi başlatması, sigorta hukukunun temel ilkelerine ve sigorta yapılmasının amacına aykırılık oluşturacağı gibi, sigorta yapılmasına duyulan güven ve itimadı da zedeler. Bu nedenle banka alacağını öncelikle sigorta poliçesinden tahsil etmelidir. Medeni Kanun"un 2. maddesinde, "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Buna göre, tüm hukuki yollar davalı banka tarafından tüketilmeden mirasçıya karşı takip başlatılmış olması, dürüstlük kuralına uygun düşmemektedir. Mahkemece, bu husus gözetilerek davacının bireysel kredi yönünden davasının kabulü gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerden dolayı davacının ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi