17. Hukuk Dairesi 2014/18208 E. , 2017/1385 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... Tic. A.Ş. ve davalı.... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili;davalı ..."in kullandığı ....Madencilik A.Ş."ye ait,.... AŞ"nin ZMMS sigortacısı olduğu, .... plakalı aracın davacıların murisi ...."a çarparak ölümüne neden olduğu, cenaze ve defin giderleri ile davacıların destekten yoksun kaldıklarını ve 350.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini belirtmiş, bilhare davasını ıslah ederek 1.000,00 TL maddi, .... ve .... için 250.000,00"er, diğer davacılar için 100.000,00"er TL, manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, 1.000,00 TL maddi tazminatın.... Sigorta A.Ş. için 27/07/2012 den, diğer davalılar için olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, .... ve ... için 10.000,00"er TL, ... ve .... için 7.000,00"er TL manevi tazminatın 13/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ....Madencilik Gıda AŞ ve ..."den müteselsilen alınıp, davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... Tic. A.Ş. ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin ve davalı ... Tic.A.Ş. ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, desteğin anne ve babası olan davacı ... ve davacı ... lehine takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 13.maddesi gereğince, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin 2.kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (istisnalar dışında) tarifenin 3.kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."
Somut olayda, davacılar davada kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın maddi tazminat yönünden kabul edilerek 1000 TL"ye hükmedilmiş olmasına rağmen, anılan tarife hükmü gözetilmeksizin davacılar lehine 1.500 TL maktu fazla vekalet ücretine hükmolunması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalı ... San. ve Tic. A.Ş. ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin ve davalı ... San. ve Tic. A.Ş. ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ile davalı ... San. ve Tic. A.Ş. ve ..."a geri verilmesine 13/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.