17. Hukuk Dairesi 2014/25416 E. , 2017/1381 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı İdare tarafından dava dışı ..."nün vergi borcu nedeniyle gönderilen haciz ihbarnamesinin yetkisiz kişiye tebliğ edilmesi nedeniyle süresinde itiraz edilemediğini, ..."ye ait borç nedeniyle müvekkil şirket hakkında takibe geçildiğini ve 14.03.2013 tarihli ve 341.700,22 TL bedelli ödeme emri düzenlenerek 11.04.2013 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, ödeme emrine karşı vergi mahkemesinde dava açıldığını, dava dışı ..."nün herhangi bir alacağının bulunmadığını belirterek, 14.03.2013 tarihli takip dosyasındaki 341.700,22 TL vergi borcu nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı idare vekili, dava dışı ..."nün davacı şirketten maaş aldığının tespiti üzerine haciz bildirisinin 02.01.2013 tarihinde yetkili sıfatıyla ..."ye, süresinde itiraz edilmemesi üzerine dava konusu ödeme emrinin ise, 11.04.2013 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, davacı şirket tarafından yetkisiz kişiye yapılan tebliğ nedeniyle süresinde cevap verilemediği ve ..."nün 31.12.2012 tarihinde işten ayrıldığı, borç ve alacağının bulunmadığının bildirildiği, ödeme emrinin iptali için vergi mahkemesinde açılan davanın devam etmekte olduğu, tebligatın usulsüz olmadığı ve süresinde ödenmeyen amme alacağının tahsili için davacı şirket adına ödeme emri düzenlenerek işlemlere başlanıldığını belirtilerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; .... Vergi Mahkemesinin ödeme emrinin iptaline ilişkin açılan davada ödeme emrinin usulsüzlüğü sebebiyle iptale karar verdiği, kararın kesinleştiği, 6183 sayılı yasanın 79. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediği, dolayısıyla hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen tebligat uyarınca davacı şirketin davalı idareye 341.700,22 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı İdare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 6183 Sayılı Yasanın 79.maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı İdare vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-1136 Sayılı Avukatlık Kanunun 168. maddesinde değişiklik yapan 5904 sayılı Yasanın 35. maddesi “6183 sayılı Yasanın uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarı maktu olarak belirlenir” hükmünü içermektedir. Davalı alacaklı İdare, davanın açılmasına neden olmadığından vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerekirken yazılı şekilde yargılama gideri ve nisbi vekalet ücretinden sorumlu tutulması doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden 6100 sayılı HMK"nin geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nin 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İdare vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı İdare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 2. bendindeki ibarelerin tamamen silinerek yerine; “AAÜT uyarınca 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı İdareye verilmesine” ibaresinin yazılmasına, 3.bendindeki ibarelerin tamamen silinerek yerine; “Davacı dava açılmasına kendisi neden olduğundan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına” ibaresinin yazılmasına ve 4. bendin hükümden tamamen çıkarılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalıdan harç alınmamasına 13.02.2017 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava tarihi itibariyle uygulanması gereken HMK"nun 326/1.maddesi gereğince kanunda yazılan haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınması gerekir. HMK 312/2.maddesine göre davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması iki şartın birden gerçekleşmesine bağlıdır. Bu maddeye göre davalı hem davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş olmalı hemde yargılamanın ilk duruşmasında davacının talep sonucunu kabul etmiş olmalıdır. Bu dosyada her ne kadar davalı taraf dava açılmasına sebebiyet vermemiş ise de yargılamanın ilk duruşmasında davayı kabul etmemek suretiyle ihtilafı sürdürdüğünden HMK 312/2.maddesinde gösterilen hal gerçekleşmemiştir.