11. Hukuk Dairesi 2020/1354 E. , 2021/871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce bozmaya uyularak davanın reddine-kabulüne dair verilen 24.12.2019 tarih ve 2019/2511 E. - 2019/2420 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin turizm seyahat acentesi olduğunu, davalının taraflar arasındaki 26/09/2014 tarihli sözleşmeye ilişkin taahhütlerini yerine getirmediğini ve 60.011,00 TL cari hesap borcu bulunduğunu, alacağın tahsili amacıyla Antalya 15. İcra Müdürlüğünün 2016/1104 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ancak davalının icra takibine haksız bir şekilde itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davalı şirketin müşterilerini konaklatmak üzere davacı şirket ile 16/09/2014 tarihinde “2015 Yaz Sezonu Sözleşmesi” imzaladığını, sözleşme gereğince çeşitli tarihlerde toplam 60.952,63 TL tutarında “No Show” faturalarının kabul edilerek davacıya ödendiğini, sözleşme döneminin erkene çekilmesi ve 120 günlük periyodun değiştirilmesine dair davacıya mail gönderildiğini, davacının buna itiraz etmediğini, taraflar arasındaki mailler ile sözleşme maddelerinin daha önce de değiştirildiğini, davacı şirketin sözleşme dışı 04-05-06-07/10/2015 günlerini kapsayan 60.704,27 TL tutarında “No Show” faturalarını davalıya gönderdiğini, faturaların 30/11/2015 tarihinde davacıya iade edildiğini, davaya konu takibin iade edilen fatura bedellerine ilişkin olduğunu savunarak davanın reddini, haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle %20’den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, 120 günlük periyodun sözleşmeye göre 10.06.2015-07.10.2015 tarihleri olarak belirlendiği, davalı taraf sözleşmedeki 120 günlük periyodun 06.06.2015-03.10.2015 tarihlerine e-posta yoluyla çekildiğini savunmuşsa da e-postasını davacıya bu sürenin başlangıcından sonra 08.06.2015 tarihinde göndermiş olduğu ve yine gönderdiği e-postanın ulaştığını teyit etmemiş olması karşısında basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı davrandığı, davacının işbu değişikliğe rıza göstererek karşılıklı olarak sözleşmede belirlenen 120 günlük periyoda ilişkin tarihlerin değiştiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra dosyasına asıl alacağa yapılan itirazın iptaline, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatının reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri istinaf etmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada dosya kapsamına göre, 120 günlük periyodun sözleşmeye göre 10/06/2015-07/10/2015 tarihleri olarak belirlendiği, taraflar arasında belirlenen konaklama süresinin 4 gün süre ile uzatıldığı ve bu nedenle 4 günlük fazladan konaklama nedeni ile davalının davacıya konaklama bedelini ödemesi gerektiği, yapılan icra takibine itirazın iptali ile takibin devamının gerektiği, alacağın faturaya dayalı olup likit nitelikte olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının davasının kabulüne, davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, hüküm altına alınan alacağın %20"sine tekabül eden 12.002,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, Bölge Adliye Mahkemesince uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.075,35 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 04.02.2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.