16. Ceza Dairesi 2019/11992 E. , 2021/1426 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık ... hakkında TCK"nın 314/2
ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1 maddesi ile TCK"nın 62,
53/1-a,c,d,e, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen
mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun
esastan düzeltilerek reddi,
Sanıklar ... ve ...
hakkında TCK"nın 314/2 ve 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1
maddesi ile TCK"nın 221/4 son cümle-5, 62,
53/1-a,c,d,e, 58/9 ve 63 maddeleri uyarınca verilen
mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurusunun
esastan düzeltilerek reddi
Temyiz edenler : Sanık ... ve sanıklar Müdafii
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, tanık beyanları ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.10.2009 gün ve 2009/1-85/242 sayılı Kararında açıklandığı üzere; sanıklardan birisinin savunulmasının diğer sanık yönünden savunmada zaafiyet yarattığı durumlarda menfaat uyuşmazlığı bulunduğunun kabulü gerektiği; silahlı terör örgütüne üye olma
suçundan yargılanan sanıklardan kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılan sanık ...’nın soruşturma aşamasında “... örgütünün Daeşli olmasından dolayı kendisini yakalayıp 6 ay hapis cezası verdiğini, hapishanede olduğu sırada ... kod ... ile ve ...kod ... isimli şahıslar ile tanıştığını, 2017 yılı 11. Ayında ...... ile birlikte Kilis üzerinden Türkiye"ye giriş yaptıklarını, Bursa"da ... (...Kod ...) ile irtibat kurduklarını, ...de iken ... isimli bir kimlik çıkardığını, ..."in ve ...kod ..."ın kendisini ... olarak tanıdıklarını” beyan ettiği, kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılan sanık ...’ın soruşturma aşamasında “sanık ...’i Suriye"deki tutuldukları cezaevinde tanıdığını, Bursa"da bulundukları sırada ..."un kendisine verdiği hesap numarasına 5.000 Dolar yatırdığını, pasaportları bu şekilde temin ettiğini” beyan ettiği ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmayan sanık ...’in soruşturma aşamasında “hapishanede ...kod ..., ... kod ... isimli şahıslar ile tanıştığını, ..."ın gerçek adının Taha olduğunu öğrendiğini, daha sonra ... kod ... ile birlikte kaçakçılara para vererek Kilis iline geçtiklerini, oradan da Bursa"ya geldiklerini, Bursa"da kendilerini ...kod ..."un karşıladığını, daha sonra internetten sahte pasaport ayarlamak için temaslara geçtiğini” beyan ettiği anlaşılmakla, sanıkların aynı avukat tarafından savunulması nedeniyle aralarında menfaat çatışmasının oluştuğu nazara alınmadan; sanıkların ayrı ayrı müdafiler yerine ortak müdafii tarafından savunmalarının yapılması suretiyle 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38/1 ve 5271 sayılı CMK’nın 152. maddelerine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin sair yönleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanık ...’in tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.02.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.