20. Ceza Dairesi Esas No: 2017/2402 Karar No: 2020/251 Karar Tarihi: 09.01.2020
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/2402 Esas 2020/251 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyetine karar vermiş ancak kararın açıklanmasında hukuki hatalar yapılmıştır. İlk olarak, suç tarihinde yürürlükte olan ve sonrasında değiştirilen kanun maddelerinin karşılaştırılıp lehe olanın tespit edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında başka dava olup olmadığı, varsa bu davada konu olan suç nedeniyle tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği araştırılmalıdır. Eğer ikinci suç, daha önceki davada verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlenmişse, bu suçtan açılan davanın düşmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin TCK'nın 53. maddesiyle ilgili kararı nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtilmiş ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine göre hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kendi altsoyu dışındaki kişilere karşı velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin yoksun bırakılması gerektiği hatırlatılmıştır.
20. Ceza Dairesi 2017/2402 E. , 2020/251 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : ESKİŞEHİR (Kapatılan) 9. Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : 1- Suç tarihinde yürürlükte olan 5560 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile hüküm tarihinden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürülüğe giren 6545 sayılı Kanun"la değişik TCK"nın 191. maddesi hükümlerinin ayrı ayrı uygulanıp karşılaştırma yapılması, sonucuna göre lehe Kanun’un tespit edilerek sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, belirtilen nitelikte karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması, 2- Sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurma suçundan dolayı başka dava olup olmadığı, varsa sanığın bu suçu diğer davaya konu olan suç nedeniyle verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediği belirlendikten sonra; Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” karar verilmesinde zorunluluk bulunması, 3- Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, 4- TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan kendi altsoyu dışındaki diğer kişilere karşı velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün diğer yönler incelenmeksizin BOZULMASINA, 09/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.